Esas No: 2022/4758
Karar No: 2022/11560
Karar Tarihi: 12.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4758 Esas 2022/11560 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/4758 E. , 2022/11560 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, temyiz süresinin yanıltıcı ifadelerle belirtilmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği kabul edildi. Kararın niteliğine ve ceza miktarına göre, hükmün temyizi kabil bulunmadığına karar verildi. 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince, sanık müdafiinin temyiz talebi reddedildi. Kanun maddeleri: 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 291. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 305 ila 326. maddeleri ve 310. maddesi, 5219 sayılı Kanunla değişik HUMK'nun 427. maddesi, 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin 3. fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nun 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına karşı 7 gün olarak öngörülen temyiz süresinin 15 gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay'dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK'nun 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK'nun 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin 1 hafta olduğu gözetilmeden temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifadeler kullanılmış olması, kanun yoluna ilişkin süreler konusunda 1412 sayılı CMUK ve 5271 sayılı CMK'da farklı düzenlemelere yer verilmesi, 7035 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonra temyiz süresi konusunda tereddütler oluşması ve ilk derece mahkemelerince yanıltıcı ifadeler kullanılmasının, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 13/10/2015 tarih, 2015/11-120 Esas, 2015/313 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, başvurucuların kanun yolunda yanılmalarına sebep olduğu gibi, Anayasa Mahkemesi'nin 09/06/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/4987) ve 22/09/2016 tarihli (Başvuru Numarası: 2014/1382) kararlarına göre bu durumun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlali niteliğinde bulunması nedeniyle sanık müdafiinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kararın niteliğine, hükmolunabilecek cezanın nevi ve miktarı ile dava konusu eşyanın bilinen değerine göre karar tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 305/2 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin 3. fıkrası uyarınca yürürlükte bulunan 5219 sayılı Kanunla değişik HUMK'nun 427. maddesine göre hükmün temyizi kabil bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince sanık müdafiinin temyiz talebinin REDDİNE, 12/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.