Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/21577 Esas 2014/28147 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/21577
Karar No: 2014/28147
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/21577 Esas 2014/28147 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/21577 E.  ,  2014/28147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalılar ... Kurumu ve ... vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 14.02.1999 – Eylül 2002 tarihleri arasında ... Yatılı İlköğretim Okulu"nda geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı ... işyerinde 22.03.1999 ila 14.06.2002 tarihleri arasında olmak üzere toplam 870 gün asgari ücret ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (...nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.,) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Taraflardan yalnız birinin hükmü temyiz etmesi halinde Yargıtay"ın temyiz eden tarafın yararına olarak verdiği bozma kararına uyan yerel mahkeme artık, temyiz eden tarafın önceki bozulan karara oranla daha aleyhine bir hüküm veremez. Buna da "aleyhe hüküm verme yasağı" denir.
    Aksi halde usul hükümleri ile hedef tutulan istikrar zedelenir ve mahkeme kararlarına karşı güven sarsılır.
    Somut olayda; Mahkeme tarafından, 21.03.2012 tarih, 2011/301 E. - 2012/166 K. sayılı karar ile, davanın kısmen kabulü ile, davacının 22.03.1999 - 15.06.1999 tarihleri arasında 83 gün, 15.09.1999 - 01.02.2000 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2000 - 15.06.2000 tarihleri arasında 120 gün, 15.09.2000 - 01.02.2001 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2001 - 15.06.2001 tarihleri arasında 120 gün, 15.09.2001 - 01.02.2002 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2002 - 15.06.2002 tarihleri arasında 120 gün olmak üzere toplam 848 gün çalıştığının tespitine ve yazılı miktarda alacağa hükmedilmiştir. Karar davalılar ... Kurumu ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dairemiz tarafından 28.06.2012 tarihinde, 2012/13450 E. - 2012/12363 K. sayılı ilam ile hizmet tespiti davası ile alacak davasının birlikte görülemeyeceği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
    Bozmadan önce verilen mahkeme kararında, davacının 22.03.1999 - 15.06.1999 tarihleri arasında 83 gün, 15.09.1999 - 01.02.2000 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2000 - 15.06.2000 tarihleri arasında 120 gün, 15.09.2000 - 01.02.2001 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2001 - 15.06.2001 tarihleri arasında 120 gün, 15.09.2001 - 01.02.2002 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2002 - 15.06.2002 tarihleri arasında 120 gün olmak üzere toplam 848 gün çalıştığının tespitine karar verilmiş ve kararın davacı tarafından temyiz edilmemiş olması karşısında davalılar yararına "usulü kazanılmış hak" doğmuştur. Yine Dairemizce kararı temyiz etmeyen davacı yararına karar bozulmamış, "aleyhe bozma yasağı" gözetilerek davalılar yararına bozulmuş ve bozma kararında da "davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır" ibaresi açıkça yazılmıştır. Mahkemece bozma kararına uyulmuş olması nedeniyle davalıların daha aleyhine olan bir hüküm kurulmaması gerekmektedir.
    Buna göre yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen silinerek yerine; “DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davacının davalı ... Bakanlığına ait okulda 22.03.1999 - 15.06.1999 tarihleri arasında 83 gün, 15.09.1999 - 01.02.2000 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2000 - 15.06.2000 tarihleri arasında 120 gün, 15.09.2000 - 01.02.2001 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2001 - 15.06.2001 tarihleri arasında 120 gün, 15.09.2001 - 01.02.2002 tarihleri arasında 135 gün, 15.02.2002 - 15.06.2002 tarihleri arasında 120 gün olmak üzere toplam 848 gün çalıştığının TESPİTİNE, (Av. ... tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun kararın eki olarak kabul edilmesine,)” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 23/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara