Esas No: 2021/21065
Karar No: 2022/11649
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21065 Esas 2022/11649 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/21065 E. , 2022/11649 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz istemi sadece beraat kararlarına karşıdır. Temyiz istemi incelenmiş ve beraat kararları onanmıştır. Ancak sanık hakkında verilen mahkumiyet kararı için yapılan temyiz incelenmiştir. Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte olan bir kanun uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır. Ancak sanığın ek savunma hakkı tanınmadan başka bir kanun maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir. Ayrıca sanığın etkin pişmanlık yapması dolayısıyla cezasından indirim yapılması gerektiği halde yapılmamıştır. Yargılamanın devam ettiği esnada ise sanık lehine düzenlemeler yapılmıştır. Bu nedenlerle karar bozulmuştur. Detaylı olarak, Sanığın durumunu belirlemek için 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası incelenmelidir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da dikkate alınmalıdır. Ayrıca, eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olarak yanlış madde numarasının belirtilmesi nedeniyle CMK.nun 232/6. maddesine muhale
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümleri ile sınırlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
I- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1- Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK'nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. madde ve fıkrası uyarınca uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık müessesinin soruşturma evresiyle sınırlı olduğu gözetilmeksizin sanığın kovuşturma başladıktan sonra yapmış olduğu gümrüklenmiş değerin iki katı tutarındaki ödeme nedeniyle cezasından indirim yapılması,
3- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bir karar verilmesinin gerekmesi,
5- Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK.nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK.nun 54. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sonuç cezada sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 13/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.