Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5745 Esas 2022/8216 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5745
Karar No: 2022/8216
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5745 Esas 2022/8216 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, tapuda Hazine adına kayıtlı olan taşınmazların kadastro çalışmalarına alınmadığını ve müvekkilinin kullanımında olduğunu iddia ederek dava açtılar. Kadastro Mahkemesi, dava dosyasını görevsizlik gerekçesiyle 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderdi. Mahkeme, davacıların talebi reddetti ve asli müdahillik talebinde bulunanların harç yatırmama nedeniyle taleplerinin kabul edilmediğini belirtti. Davacılar kararı temyiz ettiler ancak Yargıtay, kararı onadı.
1744, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 11/1. maddesi gereğince, orman kadastro komisyonlarının yaptıkları işlemlere itirazı olanların, adliye mahkemelerine müracaat ile bu işlemlerin iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2021/5745 E.  ,  2022/8216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ..., ... ve ... tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.10.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden davacı ... adına vekili Av. ...., ile karşı taraftan Hazine adına vekili Av. ..., ... Orman İşletme Müdürlüğü adına vekili Av. ...ile ... adına vekili Av. .....,' nün katılımlarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar ..., ..., ... vekili, tapuda Hazine adına kayıtlı olup beyanlar hanesinde ''üzerindeki narenciye ağaçları .....,'a aittir'' şerhleri mevcut olan ... ili ... ilçesi ...., Mahallesi 1621 ve 1622 parsel sayılı taşınmazların yörede 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesi uyarınca yapılan çalışmalara konu edilmediğini, oysa, taşınmazların kadastro mahkemesinin 1996/15 Esas, 1998/148 Karar sayılı kararıyla 2/B kapsamında olduğunun belirlendiğini ve taşınmazların müvekkileri olan davacıların kullanımında olduğunu belirterek, 1621 ve 1622 parsel sayılı taşınmazların 2/B hak sahipliği tespitine dair çalışmaya alınmamasına dair 28.03.2012 tarihli işlemin yok sayılarak 1621 sayılı parselde ...'in, 1622 sayılı parselin ise 2.000 m2'sinde ..., 1.500 m2' sinde ..., kalan 6.539 m2'sinde ...'in fiili kullanıcı ve zilyet olduğunun tespiti ile tapu sicilinin beyanlar hanesine bu şekilde kaydedilmesine karar verilmesi istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmış; yargılama sırasında müdahil ..., 1621 sayılı parselin kendi kullanımında olduğunu belirterek davaya katılmıştır.
    Kadastro Mahkemesince, dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları dışında kaldığı, sözkonusu yerlerde 2/B çalışması dahi yapılmadığı gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dava dosyasının gönderildiği ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazların 2/B hak sahipliği tespitine alınmamasına dair 28.03.2012 tarihli işlemin yok sayılması telebinin idari yargıda çözümlenmesi gerektiğinden bahisle verilen dava dilekçesinin yargı yolu bakımından usûlden reddine ilişkin önceki hüküm, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 22.01.2015 tarih ve 2014/7892 Esas, 2015/300 Karar sayılı ilamıyla; ''Mahkemece, davanın idari işlemin yok sayılması talebini içerdiği ve bu uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin yargı yolu bakımından usûlden reddine karar verilmiş ise de, 1744, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 11/1. maddesi gereğince, orman kadastro komisyonlarının yaptıkları işlemlere itirazı olanların, adliye mahkemelerine müracaat ile bu işlemlerin iptalini isteyebileceği, somut olayda, davacı gerçek kişiler tarafından 3402 sayılı Kanun'un Ek 4. maddesi gereğince yapılan çalışmalara konu edilmeyen taşınmazlarda davacıların kullanıcı olduklarının ve hak sahipliğinin tespiti istendiğine göre adliye mahkemelerinin görevli olduğu açıklanarak, yazılı gerekçeyle dava dilekçesinin yargı yolu bakımından usulden reddine karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacıların davasının reddine, asli müdahillik talebinde bulunan ...’in ihtara rağmen süresi içerisinde harcı yatırmaması nedeniyle asli müdahillik talebi kabul edilmediğinden talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asli müdahillik talebinde bulunan ...’ in ihtara rağmen süresi içerisinde harcı yatırmaması nedeniyle asli müdahillik talebi kabul edilmediğinden talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalılar Hazine ve Orman İdaresine verilmesine, 80.70 TL onama harcının temyiz eden davacı ...'dan, 54.40'ar TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26.30'ar TL'nin temyiz eden davacılar ... ve ...'den ayrı ayrı alınmasına, 18.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara