Esas No: 2022/4522
Karar No: 2022/12027
Karar Tarihi: 14.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4522 Esas 2022/12027 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/4522 E. , 2022/12027 K."İçtihat Metni"
Orman alanlarının işgali, ormandan faydalanma ve orman içine yerleşilmesi ve yapacak nitelikle emval veren ağaç kesme suçlarından sanıklar..., ...ve ...'un mahkumiyetine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça konu yer üzerinde bulunan dikili tarım ağaçlarının müsaderesine dair ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2021 tarihli ve 2020/68 esas, 2021/347 sayılı kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini müteakip, sanıklar müdafiinin müsaderenin infazı için yazılan müzekkerenin bila infaz iadesine yönelik talebinin müsadere kararında bir isabetsizlik bulunmadığından bahisle reddine ilişkin ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/08/2021 tarihli ve 2020/68 esas, 2021/347 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/08/2021 tarihli ve 2021/811 değişik ... sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 21.04.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.05.2022 tarihli ve KYB. 2022-63237 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, somut olayda müsadere edilen eşyanın 5237 sayılı Kanun'un 54/4. maddesi uyarınca üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı başlı başına suç oluşturan eşya olmadığı, aynı Kanun'un 54/1. maddesi uyarınca hükme bağlı müsadere kararı olduğu cihetle, kurulan hükümle birlikte müsadere kararının da askıda olduğu, kurulan hükmün henüz hukukî bir sonuç doğurmadığı, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesine karar verilmesi halinde Mahkemesince, işgal edilen orman arazisinin hiç bir şekilde sanığa iade edilmesi söz konusu değil ise de müsadere edilen eşyadan iadesi mümkün olanların sanığa iade edilmesine dair ek karar verilmesi gerekeceği, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi hâlinde ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi uyarınca mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verileceği, söz konusu hükmün açıklanmasından sonra kanun yollarına tâbi olacağı ve açıklanan mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi halinde ise müsadere kararının infaz edileceği gözetilmeden, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 11.07.2014 tarih, 2014/6-66 E, 2014/365 K sayılı kararında da ifade edildiği üzere, hükmün müsadere ile ilgili kısmının, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının devamı niteliğinde olduğu, bu itibarla açıklanması geri bırakılan hükmün dışında mütalaa edilemeyecek ise de; müsadere konusu eşyanın niteliğine göre her somut olayda ayrım yapılması gerektiği, kanun yararına bozma dosyasına konu olayda kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bulunan ağaçların TCK'nun 54/4. maddesi kapsamında müsadere edilmesinin gerekeceği,
mahkemece müsadere kararında uygulama maddesinin TCK'nun 54/1. maddesi olarak gösterilmesinin de sonucu etkilemeyeceği anlaşılmakla, bu bağlamda 5237 sayılı Kanun’un 54/4. maddesinde belirtilen üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya niteliğini haiz olması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilmiş olsa dahi kararının kesinleşmesini müteakip 5 yıllık denetim süresinin geçmesi beklenmeden müsadere kararının gereğinin derhal yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 14.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.