Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8247 Esas 2022/11815 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8247
Karar No: 2022/11815
Karar Tarihi: 15.09.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8247 Esas 2022/11815 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hüküm temyiz edilmiş ve incelenmiştir. Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesi hükmü yerinde bulunmuştur, ancak sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünde hukuki eksiklikler vardır. Sonuç olarak, sanık lehine indirim uygulanması gerektiği ve mahkumiyet hükmünün yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri: 6455 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi, 6545 sayılı Yasa'nın 3/18-son cümlesi, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/5, 3/10, 3/18, 3/22, ve 5/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi, 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, ve CMUK'nun 232/6. maddesidir.
7. Ceza Dairesi         2021/8247 E.  ,  2022/11815 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
    Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    II-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1-Sanık hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK'nun 62/1. maddesi yerine 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    2-Dava konusu eşyanın müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/4. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54/1. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/09/2022 tarihinde I nolu karar yönünden oy çokluğuyla II nolu karar yönünden oy birliğiyle karar verildi.
    KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
    Sanık ... hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün, sanık müdafii ve katılan ... İdaresi vekili tarafından temyizi üzerine, sayın çoğunluğun sanık müdafiinin de temyiz talebi olduğu halde nakil aracının iadesine ilişkin temyiz incelemesinin sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasredilmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2019 tarih ve 2016/10-543 E, 2019/668 K nolu ilamında da belirtildiği üzere, suçta kullanılan ancak müsadere edilmeksizin aracın iadesine dair hükmün, cezayı aleyhe değiştirmeme ilkesi kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında, işlenen suça bağlı ve suçtan ayrılmayan, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sonucu doğrultusunda değerlendirilmesi gereken bir hüküm olduğu, bu nedenle de mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyiz edildiği durumlarda da temyiz incelemesine konu edilebileceği gözetildiğinde, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün temyizi kapsamında aracın iadesine ilişkin hükmün sanık müdafiinin temyizine göre de incelenmesi yerine, sadece katılan ... İdaresinin temyizine hasren nakil aracının iadesine ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu edilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 15.09.2022






    Hemen Ara