Esas No: 2012/3200
Karar No: 2012/8003
Karar Tarihi: 29.05.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/3200 Esas 2012/8003 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Alacak
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı ... ve davacı şirket vekili Av.... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, 82.832 TL kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi halinde hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2002 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyi davalı şirket kiracı , davalı ... da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Sözleşmede fabrika nitelikli kiralananın aylık kira parası 5.000 TL olarak belirlenmiş, sözleşmenin özel şartlar bölümü 6. maddesinde de kira bedellerinin birer yıllık dönemlerde İTO"nun belirlediği enflasyon oranı kadar her yıl artırılarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı kiracının kiralananın can ve mal emniyeti açısından kullanmaya elverişsiz olması gerekçesi ile Eylül 2007 ayı içinde tahliye etmesinden sonra davacının açtığı davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 04.05.2011 gün ve 2008 / 342 Esas 2011 / 306 Karar sayılı kararında 53.717.50 TL hasar bedeli ve 6.100 TL bir aylık onarım süresi kirasının davalıdan tahsiline karar vermiştir. Davacı işbu davada ise, Ocak-Ağustos 2007 ayları arasında eksik ödenen kira parası ile dönem sonuna kadar olan ödenmemiş kira bedellerinin tahsilini istemiştir. Taşınmazın tahliye edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 01.01.2005 tarihinde 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun"un 11. maddesi gereğince yenilenen kira sözleşmesi 31.12.2007 tarihinde son bulmaktadır. Ne var ki davalı kira süresinin sonunu beklemeden kiralananı erken tahliye etmiştir. Davalı kiracının kira süresinin sona ermesinden önce kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshederek kiralananı tahliye ve teslim etmesi durumunda kural olarak kira süresinin sonuna kadar kira parasından sorumludur. Bununla birlikte davacı kiralayanın kiralananın yeniden kiralanması konusunda gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi için kendisine düşen ödevi yapmak durumundadır. Bu durumda davacının zararı tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Bu süre kira dönemi sonunu
geçemez. Kiralananın ne zaman davacıya teslim edildiği kiracı tarafından yazılı delille kanıtlanamadığından bu konuda davacının beyanına itibar edilerek kiralananın 29.09.2007 tarihinde tahliye edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece bu tarihten itibaren kiralananın aynı koşullarla ne kadar sürede yeniden kiraya verilebileceği konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve önceki davada bir aylık onarım süresi kirasının da hüküm altına aldığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
Diğer yandan davacı Ocak 2007 ayı başından itibaren aylık kira parasının 10.200 TL, KDV ile birlikte 12.036 TL ödenmesi gerekirken davalı tarafından aylık 7.700 TL olarak ödendiğini belirterek, Ocak-Ağustos 2007 ayları arasında eksik ödenen kira bedellerinin tahsilini istemiştir. Ne var ki sözleşmede kararlaştırılan artış şartı belli ve muayyen olmadığı gibi, taraflar arasında onarım süresi kira parasının tahsiline yönelik olarak görülen davada mahkemece bir aylık onarım süresi kirası 6.100 TL olarak hüküm altına alınmış ve karar davacı tarafından temyiz edilmemiştir. Davalı ise talep konusu dönemde bu miktardan daha fazla aylık 7.700 TL olarak ödemede bulunmuştur. Sözleşmedeki artış şartının belli ve muayyen olmaması ve davacının da talep ettiği aylık kira miktarını kanıtlayamaması nedeniyle davalının beyan edip ödediği aylık kira miktarına itibar edilerek Ocak-Ağustos 2007 ayları arası kira farklarına yönelik istemin reddine ve Eylül 2007 ayı kirası için de tahliye tarihine kadar aylık 7.700 TL üzerinden kira parasının tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu konudaki talebin de kabul edilmesi yerinde değildir.
Ayrıca sözleşmeyi davalı ... müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kefilin sorumluluğu kira süresi ile sınırlı olup kefilin sorumluluğundan söz edilebilmesi için bir sürenin ve kefilin sorumlu olacağı azami miktarın belirlenmiş olması gerekir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 22.03.2006 gün ve 2006 / 6-78-88 sayılı kararı da bu yöndedir. Sözleşmedeki artış şartı belli ve muayyen olmadığından davalı kefilin Eylül 2007 ayı kirasından ve kiracının erken tahliyesi nedeniyle yoksun kalınan kira parası da bilirkişi incelemesi ile belirleneceğinden tahliyeden sonraki kira parasından sorumlu tutulması mümkün değildir. Kaldı ki hasar tazminatı ve onarım süresi kirasına yönelik taraflar arasında görülen davada da davalı kefil hakkındaki davanın benzer gerekçelerle reddine karar verilmiştir. Bu itibarla mahkemece hüküm altına alınan miktardan davalı kefilin de sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.