Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/5765 Esas 2022/8834 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5765
Karar No: 2022/8834
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/5765 Esas 2022/8834 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2022/5765 E.  ,  2022/8834 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    İLK DERECEMAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasında ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Çekişmeli, ... İli ... İlçesi Dalören Köyü 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 3.881.761,94 m2 yüzölçümüyle orman vasfıyla Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı ... dava dilekçesinde özetle; ... İli ... İlçesi Dalöeren Köyünde yapılan kadastro tespit çalışmaları sırasında tapulu mülkiyetlerinde olan alanın 102 ada 1 nolu parsel içerisinde kaldığını, yapılan kadastro tespitinin hukuka aykırı olduğunu ve mülkiyet hakkının ihlali anlamına geldiğini, çekişmeli taşınmaza ilişkin babası adına 10.01.1968 tarihli ve 5 nolu tapu kaydının bulunduğunu, buna rağmen davalılar adına tapuya tespit ve tescil işlemi gördüğünü, dava konusu olan alanın Hazine ve Orman İdaresi ile bir ilgisi olmadığı gibi içerisinde özel mülkiyetlerinin bulunduğunu beyanla, çekişmeli taşınmazının tapusunun iptali ile şahsı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece 29.03.2018 tarihli celsede davacı vekilinden talebin açıklanması istenmiş ve davacılar vekili davacının talebinin bütün mirasçılar adına tapu iptal tescil olduğunu açıklamış ve yine davacılar vekili 24.05.2018 tarihli dilekçeyle diğer Hasan Kaya mirasçıları adlarına vekalet sunarak davacı yanında davaya dahil edilmelerini talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmiş; hükmün davacılar vekili istinaf edilmesi üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacılar vekili tarafından Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
    TMK’nin 640. maddesinde “Birden çok mirasçı bulunması hâlinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz hâlinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler.”,
    HMK'nin 31. maddesinde “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” ,
    HMK'nin 124. maddesinde “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükümleri düzenlenmiştir.
    Somut olayda davacı dava dilekçesinde çoğul bir dil kullanarak taşınmazın babası olan murisinden kaldığına dayanmış ve talep kısmında şahsı adına tescilini, cevaba cevap dilekçesinde de çekişmeli taşınmazın babaları olan muristen kalıp kardeşleriyle birlikte elbirliğiyle tasarrufta bulunduklarından bahisle davalarının kabulüne ve adına tesciline karar verilmesini ve 02.11.2017 tarihli duruşmadaki beyanında veraset ilamı dikkate alınarak dava konusu taşınmazın taraflarına tescilinin yapılmasını talep etmiştir.
    Davacının çelişkili beyanları üzerine 29.03.2018 tarihli duruşmada hakimce davacı vekiline davacının talebi açıklattırılmış; davacı vekilince, davacının talebinin taşınmazın tapusunun iptali ile tüm mirasçılar adına tescil olduğu, "şahsım" ifadesinin sehven yazıldığı beyan edilmiştir.
    Yukarıda bahsedilen kanun maddeleri uyarınca Mahkemece davacıya talebi açıklattırıldığına, davacının talebi tüm mirasçılar adına tescil olduğuna ve diğer mirasçıların davacı yanında davaya katılımı sağlandığına göre yapılacak iş iddia ve savunma çerçevesinde yargılamaya devam olunarak toplanacak delillere göre esas hakkında karar vermek iken Mahkemece davacının kendi adına tescil istediği kabulüyle davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 07.11.2022 tarihli ve 2019/463 Esas, 2022/542 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz eden davacılara iadesine, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara