Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/2395 Esas 2012/13478 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2395
Karar No: 2012/13478

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/2395 Esas 2012/13478 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/2395 E.  ,  2012/13478 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı gerçek kişiler, 21.10.2010 günlü dilekçeleriyle; ... Köyü 1341, 1398 ve 1429 sayılı parsellerin tapuda kendi adlarına kayıtlı olduğu, Hazinenin bu yerin kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu iddiası ve tapu kaydının iptali, Hazine adına tescili istemiyle açtığı davanın kabulüne, tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tesciline ilişkin Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/464-102 sayılı kararının Yargıtay denetiminden de geçtikten sonra kesinleştiği, tapu sicilinin tutulması nedeniyle zarara uğradığı toplam 166.585,00.-TL zararın, Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu iptal tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak kendilerine verilmesini istemiştir. Mahkemece, taşınmazın bilirkişiler tarafından saptanan değerinden davacı tarafın elde ettiği yarara göre %50 indirim yapılarak 83.292,50.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacı tarafı verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali üzerine tapuya güven ilkesi gereğince Medenî Kanunun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat istemine ilişkindir.
    ... Köyünde 1956 yılında yapılan genel kadastroda ... Köyü, 1055 ve 1081 sayılı parselerin 1946 yılında oluşan tapu kayıtları esas alınarak Devlet ormanı niteliğiyle Hazine adına yapılan tesbitleri tapuya kayıt edilmiş, 1055 sayılı parselin ifrazıyla 1341 sayılı parselin 1081 sayılı parselin ifrazıyla da 1398 ve 1429 sayılı parseller oluşmuş, 14.09.1968 tarihinde 3920 m2 yüzölçmündeki 1341 sayılı parsel ve 2620 m2 yüzölçmündeki 1429 sayılı parseller ... adına tescil edilip, 09.07.2007 tarihinde ... ve ... adına kayıt edilmiş, 3000 m2 yüzölçümündeki 1398 sayılı parsel ise ... tevzi edilmiş, 21.04.1984 tarihinde ... satın almış, 09.07.2007 tarihinde intikalen ... ve ... adına tapu kaydı oluşmuştur. Hazine tarafından 10.09.2008 tarihli dilekçeyle, davalı sıfatıyla ... ve ... aleyhine ... Köyü 1341, 1398 ve 1429 sayılı parsellerin 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınrıları içindeyken, yörede 1980 yılında yapılıp kesinleşen 2/B uygulamasıyla hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı iddasıyla tapu kadının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmış, Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2009 gün ve 2008/464 - 102 sayılı davanın kabulüne, parsellerin tapu kayıtlarının iptaline ve 6831
    sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tesciline ilişkin kararı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.06.2009 gün ve 2009/7078 - 9015 sayılı kararı ile onanıp karar düzeltme istemi de aynı dairenin 08.09.2009 gün ve 2009/13477 - 12812 sayılı kararı ile ret edildikten sonra kesinleşmiştir.
    Medenî Kanunun 1007. maddesi hükmüne göre, tazminata hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanı sıra, “Tapu sicilinin tutulması nedeniyle bir zarar doğmuş olmalıdır.”. Somut olayda, tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesiyle bir zarar oluştuğu kabul edilebilirse de, 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19.04.2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasanın “ 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılamayacağı, açılan davalardan vazgeçileceği, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılacağı, ancak bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edileceği; aynı Yasanın 7. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, birinci fıkra kapsamında kalan taşınmazlardan tapuda Hazine adına tescilli olan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre içerisinde idareye başvurmayan ilgililerin haklarının bu sürenin bitimiyle birlikte sona ereceği, bu kişilerin idareden başkaca talepte bulunamayacakları, hak ve tazminat talep edemeyecekleri ve dava açamayacakları öngörülmektedir. Tapusu iptal edilen taşınmazın, 6292 sayılı Yasanın sözü edilen hükümlerine göre tekrar tapu sahibine iade edilmesi halinde, davacı tarafın zararı izale edilip, tazminata hükmedebilmek için zorunlu unsur olan zarar gerçekleşmeyeceği için, taraflara yasadan kaynaklanan yetkilerinin kullandırılması ve sonucuna göre işlem yapılması için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine ve davacı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 28/11/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara