Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/19980 Esas 2014/19885 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/19980
Karar No: 2014/19885
Karar Tarihi: 14.10.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/19980 Esas 2014/19885 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden kaynaklanan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin kısmen kabulüne karar vermiş, ancak eksik inceleme ve araştırma yapılarak sonuca erişildiği ortaya çıkmıştır. İşverenin kusurlu olup olmadığı ve varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği belirtilmiştir. Maddi tazminat davasında SGK tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve varsa Kurumca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilir bölümünün indirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemece yapılan değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğu, işçi sağlığı iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden rapor alınarak karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda İş Kanunu'nun 77. maddesi ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği göz önünde tutulup yöntemince rapor alınmasının önemi belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu'nun 77. Maddesi ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliği.
21. Hukuk Dairesi         2014/19980 E.  ,  2014/19885 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 18/07/2014
    NUMARASI : 2014/310-2014/705

    Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava nitelikçe; meslek hastalığına bağlı olarak % 10.2 oranındaki sürekli iş göremezliğinin, 05.10.2004 tarihinde artarak % 28.2 oranına yükselmesi nedeniyle, % 18 fark için maddi tazminat istemine yöneliktir. Davanın bu niteliğine göre, mükerrer ödemeye ve sebepsiz zenginleşmeye yol açılmamak için, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan gelirlerin ilk peşin değeri ile varsa geçici iş göremezlik ödeneğinin, rücu edilebilecek kısmının hesaplanarak, bilirkişi raporunda belirlenen zarar tutarından indirilmesi gerektiği ortadadır. Kurumca rücu edilebilen peşin değer ise işveren ve üçüncü kişilerin kusurları ile sınırlıdır.
    Mahkemece meslek hastalığının kaçınılmazlık nedenine bağlı olarak ortaya çıktığının kesinleşen manevi tazminat davasında belirlendiğinden bahisle, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; meslek hastalığının tespit tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunun 77. ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile tespit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa manevi tazminat davasında, hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gidilmeden, tarafların meslek hastalığının ortaya çıkmasında kaçınılmazlık olgusunun varlığına ilişkin beyanları yeterli görülmek suretiyle bilirkişi yerine geçilerek sorunun çözümlediği görülmektedir. Öte yandan maddi tazminat davasında SGK tarafından
    bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve varsa Kurumca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin rücu edilebilir bölümünün indirimi gerekli olup, rücu edilebilir bölümün bulunup bulunmadığının belirlenmesinin ise özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir konu olduğu, taraf beyanlarıyla değil, ancak bilirkişiye gidilerek alınacak kusur raporu sonrasında belirlenebileceği ortadadır. Hal böyle olunca da manevi tazminat davasındaki, usulünce alınmış bir kusur bilirkişi raporuna dayanmayan, davanın taraflarının beyanları ile ortaya çıkan kaçınılmazlığa ilişkin değerlendirmenin, görülmekte olan maddi tazminat davasında hükme esas alınamayacağı ortadadır.
    Yapılacak iş, işçi sağlığı iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanununun 77. Maddesi ile yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak yöntemince rapor alınmak, alınan raporu mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine
    14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara