Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5670 Esas 2012/13296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/5670
Karar No: 2012/13296
Karar Tarihi: 26.11.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5670 Esas 2012/13296 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/5670 E.  ,  2012/13296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1969 yılında yapılıp 07.01.1970 ilâ 05.02.1970 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen arazi kadastrosu sırasında ... Köyü, 59 parsel sayılı 15220,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı gerçek kişilerin murisi adına tarla niteliğiyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı vekili, yörede 2005 yılında ilk kez yapılan ve 11.08.2006 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu sırasında Kabalı (...) Köyü, 59 parsel sayılı taşınmazın kısmen orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 2009/743 sayılı derdest dosyasında Orman Yönetimi tarafından aynı parsele yönelik olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığı ve her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu gerekçesiyle, davanın mahkemenin 2009/743 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, birleştirme kararı davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 11.08.2006 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1969 yılında yapılıp, 17.04.1970 tarihinde kesinleşmiştir.
    Birleştirme kararı nihai karar niteliğinde olmadığından birleştirme kararlarına karşı, karar tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri yasasının 48 inci ve karar tarihinden sonra 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 168 inci maddeleri uyarınca ancak hükümle birlikte temyiz yoluna gidilebilir. Davacının bu aşamada temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçenin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, istek halinde peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 26/11/2012 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara