Esas No: 2012/5061
Karar No: 2012/12981
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/5061 Esas 2012/12981 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 18 parsel sayılı 64300,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle ... ve müşterekleri adına hisseli olarak tesbit edilmiştir.
Hazine, taşınmazın orman sayılan yer olduğu iddiasıyla; ..., taşınmazda hissesi olduğu iddiasıyla; ..., taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla tapulama komisyonuna yaptıkları itiraz üzerine, tapulama komisyonu 21.06.1967 tarihli kararı ile dava konusu taşınmazın Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 1970/201 ve 967/294 esas sayılı dosyalarında davalı olduğu gerekçesiyle tutanak ve eklerini yetkisizlikle kadastro mahkemesine devretmiştir.
Andırın Asliye Hukuk Mahkemesinin 1967/294 esas sayılı dosyasında ... ve arkadaşları tarafından, 1970/201 esas sayılı dosyasında Ali Burhan ve arkadaşları tarafından elatmanın önlenmesi davası açılmış ve her iki dava da kadastrodan sonra sulh ile sonuçlandırılmıştır.
Mahkemece; davacı Hazinenin davasının sübut bulmadığından, davacı ... ’nun feragat nedeniyle, davacılar ... ve mirasçıları ..., ... ve ... mirasçıları ile ...’nun davada davacılık sıfatları bulunmadığı gerekçeleriyle davalarının reddine, davacı ... Kökelemez’in ilk oturumda mazeretsiz gelmediği ve delillerini bildirmediği gerekçesiyle davasının açılmamış sayılmasına, ... Köyü, 18 parsel sayılı taşınmazın davalı mirasçıları adına miras hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazinenin temyizi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 22.11.1990 gün ve 1990/686 – 14995 sayılı bozma kararında özetle: “Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacı Hazine, niza konusu taşınmazın ormandan açıldığından bahisle dava açtığı halde, mahkemece ormanla ilgili araştırma yapılmamıştır. Bir yerin orman olup olmadığı hakkında çekişme bulunması halinde, öncelikle varsa orman kadastro haritası celp edilip serbest çalışan orman yüksek mühendisi veya orman mühendisi aracılığıyla uygulama yapılarak, orman kadastro içerisinde kalıp kalmadığının araştırılması, kesinleşen orman kadastro haritası içerisinde kalmış ise, orman sayılması, aksi halde orman olmadığının kabul edilmesi gerekir. Orman tahdidi görmemesi durumunda ise, yukarıda niteliği belirtilen uzman bilirkişiler aracılığı ve 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi unsurları tartışılmak suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra taşınmazın öncesinin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı kişiler lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşulları oluştuğu gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının reddine, davacılar ..., ..., ... mirasçıları, ..., ... ve ... mirasçıları ile ...’nun dava aleyhlerine kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava konusu, ... Köyü 18 parsel sayılı taşınmazın davalı gerçek kişiler adına miras hisseleri oranında adlarına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden sonra 22.03.1974 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 19/11/2012 günü oybirliği ile karar verildi.