Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/15693 Esas 2014/19640 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15693
Karar No: 2014/19640
Karar Tarihi: 13.10.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/15693 Esas 2014/19640 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/15693 E.  ,  2014/19640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 04/06/2013
    NUMARASI : 2012/351-2013/363

    Davacı, Kurumca gönderilen ödeme emirlerinden dolayı borçlu olmadığının tespitiyle, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece,istemin reddine karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa"nın 80/12 ve 5510 sayılı Yasanın 88/20 maddelerine göre, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın yasal süreler içerisinde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür.
    Öte yandan süresinde ödenmeyen prim ve diğer kurum alacaklarının bizzat Kurumca cebren takip ve tahsil edilebileceği 506 ve 5510 sayılı Yasaların açık hükmü gereğidir. Cebren tahsil ve takip esasları 6183 sayılı Yasa"da gösterilmiştir. 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35. maddesinde tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin malvarlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, kanuni temsilcilerinin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerince tahsil edileceği belirtilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Ş. İnş.Tur. Madencilik Anonim Şirketine 10/12/1998 tarihinde 3 yıllığına yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, şirketin 1998/12.-2001/5. aylar arası Kuruma prim borcu bulunduğu, Kurum tarafından şirket ve davacı hakkında takip başlatıldığı, ödeme emirlerinin 31/05/2012 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, 04/06/2012 tarihinde iş bu davanın açıldığı, şirketin yönetim kurulu başkanı tarafından 2001, 2002, 2006 ve 2011 yıllarında yapılandırma talebinde bulunulduğu ve talep kabul edilerek borçların yapılandırıldığı ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, her ne kadar mahkemece şirket yönetim kurulu başkanının Kuruma yaptığı yapılandırma başvurusunun davacı yönünden de zamanaşımını kestiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, zamanaşımını kesen işlemlerde şahsilik ilkesi gereği yönetim kurulu başkanının yapılandırma için yaptığı başvuru müteselsil sorumlu olan davacı yönünden zamanaşımını kesmeyecektir. Yani müteselsil borçlulardan birisinin yaptığı zamanaşımını kesen işlem, diğer müteselsil borçlular yönünden etkili değildir. Dolayısıyla davacı yönünden zamanaşımı kesilmemiştir.
    Yapılacak iş, davacı yönünden zamanaşımının kesilmediği hususu dikkate alınarak, öte yandan uyuşmazlığın 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 81. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara