Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/15516 Esas 2022/13090 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/15516
Karar No: 2022/13090
Karar Tarihi: 03.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/15516 Esas 2022/13090 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilerek incelenmiştir. Suç, 1163 sayılı yasaya muhalefet olarak kabul edilmiştir. Kararda, sanık ... için beraat kararı verilirken, diğer sanıklar ... ve ... için hükümlülük kararları verilmiştir. Ancak, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın davaya katılma hakkı bulunmasına rağmen haberdar edilmeden hüküm kurulması nedeniyle hüküm temyiz edilebilir bulunmuştur. Ayrıca, diğer sanıkların hükümleri için, bir sanığın ölümü nedeniyle 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uygulanması gerektiği, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yokluğunda hüküm kurulması nedeniyle 5271 sayılı CMK'nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranıldığı, 1163 sayılı Kanunun hükümlerinde yapılan değişiklik nedeniyle hüküm yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve hükümlerde yazılan suç tarihinin hatalı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenlerle, hükümler bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- CMK'nun 260/1. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nun 233 ve 234. maddeleri
- 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi
- TCK'nun 75. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi
- Anayasa'nın 38. maddesi
- TCK'nun 5. maddesi
- TCK'nun 50/3. ve 50/1. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi
7. Ceza Dairesi         2021/15516 E.  ,  2022/13090 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 1163 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM :Sanık ... hakkında beraat, sanıklar ... hakkında hükümlülük, sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme

    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı davadan haberdar edilmeksizin ve yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması nedeniyle CMK'nun 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    I- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre suçtan zarar gören vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA,
    II-Diğer sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde ise;
    1-Sanık ... yönünden,
    UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre sanığın hükümden sonra 24.12.2018 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nun 64. maddesinin uygulama olanağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2-Sanık ... yönünden ise;
    a-1163 sayılı Kanuna muhalefet suçundan zarar gören ve davaya katılma hakkı bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yargılamadan haberdar edilmeksizin yokluğunda hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK'nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
    b-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile TCK'nun 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    c-7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
    Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 E. 2020/33 K. sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d maddesinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
    d-1163 sayılı Kanunun Ek 2. maddesinde yer alan "Bu maddede öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez" hükmünün 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı ve 5237 sayılı TCK'nun 5. maddesinde yer alan "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." düzenlemesi uyarınca 01.01.2009 tarihinden itibaren özel kanunların TCK’nun genel hükümlerine aykırı hükümlerinin uygulanamayacağı cihetle, daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının TCK'nun 50/3. maddesinde düzenlenen “Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum olduğu bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca TCK'nun 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
    4-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 01/07/2015 yerine 30/06/2014 şeklinde hatalı yazılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile suçtan zarar gören vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 03/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara