Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8318 Esas 2022/13435 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8318
Karar No: 2022/13435
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8318 Esas 2022/13435 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararın temyizi üzerine yapılan incelemede, suç tarihine ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin değişen yasal düzenlemelere göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında verilen artırım uygulamasının ek savunma hakkı verilmeden yapılmasının hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır. Dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturduğunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararın gerekçesinde suç tarihinin yanlış gösterilmesi, uygulama maddesinin yanlış belirtilmesi, tekerrür hükümlerinin yanlış uygulanması, nakil aracının müsadere işlemlerinin eksik kalmış olması gibi birçok yanlışlık tespit edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5, 3/10, 3/11, 3/22 maddeleri
- 6455 sayılı Yasa'nın 3/11 maddesi
- 6545 sayılı Yasa'nın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları
- 7242 sayılı Yasa'nın 61. maddesi
- 7242 sayılı Yasa'nın 62. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321 ve 326/son maddeleri
7. Ceza Dairesi         2021/8318 E.  ,  2022/13435 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1-Sanık hakkında ek savunma hakkı verilmeden TCK'nun 43. maddesi uyarınca artırım uygulanması,
    2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve
    gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihlerinin 12/04/2014-16/05/2014 iddianame düzenleme tarihlerinin 02/06/2014- 03/06/2014 olduğu,
    UYAP'tan yapılan kontrolde, Altınözü 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/399 Esas, 2022/5 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 22.04.2014, iddianame düzenleme tarihinin 13.08.2014 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''12.05.2014-16.05.2014'' yerine ''12.05.2014'' olarak gösterilmesi,
    4-Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilirken uygulama maddesinin 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi yerine, TCK'nun 54. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    5-Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilirken sanığın adli sicil kaydındaki tekerrüre esas olabilecek mahkumiyetlerinden en ağır ceza içeren ilamı yerine yazılı ilamın tekerrüre esas alınması,
    6-... plakalı nakil aracının kayden ...'e ait olduğu, sanığın savunmasında bu aracı ...'ten emaneten aldığını beyan ettiği ancak mahkemece malen sorumlu olarak dinlenen ...'in sanığı tanımadığını ve ... plakalı araçla ilgisinin olmadığını beyan ettiği görülmekle, ... plaklı nakil aracının kayden ve fiilen kime ait olduğunun araştırılarak, kaçak eşyanın taşıma aracı yüküne göre miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturduğu gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre aracın müsaderesi ya da iadesi yönünden bir hüküm kurulması gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara