Esas No: 2021/8347
Karar No: 2022/13553
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8347 Esas 2022/13553 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8347 E. , 2022/13553 K.Özet:
Sanık, kaçak eşya taşımak suçundan yargılanmıştır. Mahkeme, sanığın 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiğini belirtmiş ancak yanlış bir kanun maddesi uygulanmıştır. Ayrıca adli para cezasının taksit aralığı belirlenmemiş, denetim süresi içinde suç işlenirse ceza açıklanması gibi hususlar yazılı şekilde düzenlenmiştir.
Mahkeme, suçta kullanılan nakil aracının müsaderesine karar verilmesi gerektiğini, kaçak eşyanın tasfiye edilmemesi durumunda müsaderesine karar verilmesi gerektiğini ve hüküm sonrası ödenen kamu zararının belirtilmesi gerektiğini savunmuştur. Hükmün bozulması gerektiği belirtilmiş ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu ifade edilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/11, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2, 54/1, 54/4, 51/7, 51/8, 52/4, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 53. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi, 62. maddesi, 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası, CMK'nun 231. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Sanığın 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, 6455 sayılı Yasanın 54. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
2-Adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin hükümde taksit aralığı belirtilmeyerek TCK'nun 52/4. maddesine muhalefet edilmesi,
3-Hapis cezası ertelenen sanığa 5237 sayılı TCK'nun 51/7. maddesi gereğince sanığa denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceği ile TCK 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına dair ihtarların yapılmaması,
4-CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine engel hali bulunmayan sanığın, talimat mahkemesindeki savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği ve 30.10.2014 tarihinde mahkemenin bildirdiği kamu zararını kısmen ödediği anlaşılmakla, dosyada bulunan ödeme makbuzunun kamu zararını oluşturan gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamına ilişkin bir ödeme olup olmadığı araştırılmasına, dosyaya ilişkin ödeme yapıldığının tespiti halinde ise KEMT varakasında belirtilen 6.828,43 TL kamu zararından sanık tarafından daha önce ödenen miktar düşüldükten sonraki zararın bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Davaya konu kaçak eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaleti ile TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi,
6-Suçta kullanılan nakil aracının TCK’nun 54/1. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.