Esas No: 2022/5046
Karar No: 2022/13475
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/5046 Esas 2022/13475 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/5046 E. , 2022/13475 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, suç işleyen kişiye hapis cezası ve adli para cezası verildiği belirtilmiştir. Ancak, mahkemece yapılan hükümlülük, erteleme ve müsadere uygulamalarında yasalara aykırılık tespit edilmiştir. 5607 sayılı kanunda yapılan bir düzenleme ile suç tarihinde yürürlükte olan yasaların ayrı ayrı uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemenin yapmış olduğu hatalar açık ve detaylı bir şekilde açıklanarak, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\"
- 6545 sayılı Yasanın 89. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasada hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 3/18 maddesi delaletiyle 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri ayrı ayrı uygulanması gerekmektedir.
- TCK'nun 52/2. maddesi ve CMK'nun 232/6. maddesi uyarınca yargılamada hatalar yapılmıştır.
- Hapis cezası erteleme ve infaz konusunda, 5237 sayılı TCK ve 5271 sayılı CMK'nun ilgili maddelerine uyulmamıştır.
- Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK'nun 324. maddesi ve Yargıtay kararları gereği, hükümde yargılama giderlerinin belirtilmesi gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin, 6545 sayılı Yasanın 89. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasada hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 3/18 maddesi delaletiyle 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri ayrı ayrı uygulanarak lehe Yasanın tespiti yerine, doğrudan 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesine göre temel cezanın belirlenmesi,
Kabule göre;
1-Gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 52/2. maddesinin gösterilmesi gerekirken TCK'nun 52. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanık hakkında neticeten 10 ay hapis cezası ve 20 TL adli para cezasına hükmedildiği ve 5237 sayılı TCK hükümlerine göre sadece hapis cezaları ertelenebildiği halde hüküm fıkrasında hiç bir ayrım yapmaksızın TCK’nun 51/1. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
3-Hükmolunan cezası, 5237 sayılı TCK'nun 51. maddesi uyarınca ertelenen sanık hakkında, TCK'nun 51/7. maddesi gereği, "denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" ve TCK'nun 51/8. maddesi uyarınca, "denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde cezanın infaz edilmiş sayılacağına" karar verilirken, uygulama maddelerinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
4-Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK'nun 324. maddesinin 2. fıkrasında "Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 26/05/1935 tarihli ve 111/7 sayılı "yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir" ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 02/05/1966 tarihli ve 4/3 sayılı "tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın
yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama gideri yükümlülüğünün ne miktar olacağının belirtilmesi gerekmesi karşısında mahkemece kısa kararda yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.