Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/30570 Esas 2013/29796 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/30570
Karar No: 2013/29796

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/30570 Esas 2013/29796 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/30570 E.  ,  2013/29796 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, Mamak kentsel dönüşüm projesi çerçevesinde davalının kendisine daire vermesi karşılığında arsasını davalıya devrettiğini, ancak sadece enkaz bedelinin ödendiğini, bina ve müştemilatların ....fiyatlarına göre değerinin ve yapı sınıfının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek şimdilik 1.000.00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra talebini 50.164.00 TL olarak ıslah etmiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı, eldeki davanın dava dilekçesinde 1.000.00 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 50.164.00 TL.ye çıkarmış, mahkemece davanın kabulüne, 50.164.00 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak
    dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı, dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla dava dilekçesinde talep edilen ve hüküm altına alınan miktardan dava dilekçesinde talep edilen kısma dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesi ile talep edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir. Mahkemece, davadan önce davalının temerrüde düşmediği gözetilerek dava dilekçesinde talep edilen miktara dava, ıslah dilekçesi ile talep edilen kısma ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının bir numaralı bendinin bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen “Davanın kabulüne, 50.164.00 TL alacağın, 1,000,00 TL.nin dava, bakiye 49.164.00 TL.nin ıslah tarihi olan 10.4.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline) söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 3.426.70 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara