(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/8385 E. , 2012/11362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1993 yılında yapılıp 01.02.1994 ile 02.03.1994 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen arazi kadastrosu sırasında ... köyü 108 ada 13 parsel sayılı 19301,00 yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili ile davalıların elatmasının önlenmesi istemleriyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... köyü 108 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 16.08.2000 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 17701,00 m²’lik bölümünün orman vasfı ile Hazine adına ve bu bölüme davalıların elatmasının önlenmesine, (B) ile gösterilen 1600,00 m² bölümünün ise, davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş; mahkemece verilen bu karar, davacı Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.04.2001 gün ve 2001/2153 - 2831 sayılı bozma kararında özetle: “Keşifte bilgisine başvurulan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen çekişmeli 108 ada 13 parsel sayılı taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarına göre konumlarını belirttiği raporu, memleket haritası ile irtibatlı kroki düzenlenmediğinden denetlenemediği gibi, yörede 3402 sayılı Kadastro Yasasının 4/3 maddesi “Kadastro çalışma alanı sınırında orman bulunduğu takdirde; durum çalışmaya başlamadan 2 ay önce Orman Genel Müdürlüğüne bildirilir. Bu yerlerin orman sınırlaması ve orman sınırları dışına çıkarma işlemleri 6831 sayılı Orman Yasası hükümlerine göre orman kadastro komisyonlarınca tespit ve haritasına işlenerek tutanaklar ile birlikte kadastro ekiplerine teslim edilir. İki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlememesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu yasa hükümlerine göre yürütülür. Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır” hükmünü taşımaktadır. Buna göre, çalışma alanındaki orman sınırları ister orman kadastro ekiplerince iki ay içinde yapılsın, isterse daha sonra arazi kadastro ekiplerince belirlensin, orman kadastro işlemlerinin tamamlanmış olduğu kabul edilecektir. Mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmadığı ve ilâmda ayrıntıları ile belirlenen yöntemle yapılacak araştırma sonucu gözetilerek, orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece hangi nitelikteki taşınmazların devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tâbi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı Yasada gösterilmiştir. Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek
mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; bilirkişilerin çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu taşınmazın fen bilirkişi krokisinde gösterildiği gibi (A ve B) olarak ifrazı ile krokide (A) ile gösterilen 18300,00 m² bölümün aynı ada ve son parsel sayısı ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline ve davalıların (A) ile gösterilen bölüme elatmasının önlenmesine, krokide (B) ile gösterilen 1001,00 m² bölümün ise aynı parsel sayısı ile davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından krokide (B) ile gösterilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; orman savına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve özellikle uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 108 ada 13 parsel sayılı taşınmazın temyize konu krokide (B) ile gösterilen 1001,00 m² bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, redde konu krokide (B) ile gösterilen taşınmaz bölümü zaten tapuda kayıtlı olduğu halde, bu bölüm hakkında yeniden tescil hükmü kurularak mükerrer sicil oluşturulması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 6. paragrafında yer alan (B) ile gösterilen ve 1001 m² kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılmakla, aynı ada ve parsel numarası ile davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline, bu yöndeki tescil ve müdahalenin men’i talebinin reddine” cümlesi hüküm fıkrasından tamamen çıkartılarak, bunun yerine “108 ada 13 parsel sayılı taşınmazın krokide (B) ile gösterilen 1001,00 m²’lik bölümüne açılan davanın reddine, bu bölümün davalılar üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 08/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.