Esas No: 2022/5612
Karar No: 2022/13935
Karar Tarihi: 12.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/5612 Esas 2022/13935 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/5612 E. , 2022/13935 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 ve 5809 sayılı Yasalara muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu gözetilip, şikayetçi Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun suçtan zarar görme olasılığına göre kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu kabul edilerek şikayetçi ... vekilinin temyizinin sanık ... hakkında 5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ceza verilmesi gerektiğiyle sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
İddianamede, sanık ... 5809 sayılı Yasaya muhalefet suçundan cezalandırılması talep edilmeyen ve mahkemece de herhangi bir hüküm kurulmayan sanık hakkında incelemeye konu hüküm bulunmadığından bu konuyla ilgili temyiz talebinin incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Sanık ... müdafisinin 5809 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, sanık müdafisinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA
III-Sanık ...'ın 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden sanığın hükümden sonra 03.06.2019 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nun 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi hususunun mahallince değerlendirilmesinin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
IV-Sanık ... ve sanık ... müdafisinin 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
Adli sicil kaydına göre mükerrir olduğu anlaşılan sanık ... hakkında TCK'nun 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1-Sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken, 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesi kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre benzer olaylarla karşılaştırıldığında fiilin kabul edilmesi gereken önemi sebebiyle hakça oranda teşdit uygulanmasının hakkaniyete uygun olacağı halde fazla miktarda teşdit uygulanarak sanıklara fazla ceza tayini,
2-Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde hapis cezasının alt sınırının 6 ay olduğu gözetilerek, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değişik 5607 sayılı Yasanın ilgili tüm hükümleri somut olaya uygulanarak elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması ve karar yerinde tartışılması suretiyle lehe olan Yasanın belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, denetime olanak verecek şekilde bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-Sanık ... açısından; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 27/09/2013 iddianame düzenleme tarihinin 18/04/2014 olduğu,
UYAP'tan yapılan kontrolde, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/549E, 2014/78 K sayılı dosyasında suç tarihi 17.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin 10.10.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4-Suçtan doğrudan zarar gören ve katılma hakkı bulunan Gümrük İdaresi lehine karar tarihi itibariyle verilen vekalet ücretinin sanıklardan eşit oranda alınarak Gümrük İdaresine verileceğinin gözetilmemesi,
5-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ''17.09.2013-27.09.2013-23.10.2013-23.11.2013'' yerine ''23.11.2013-27.09.2013'' olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.