Esas No: 2013/21579
Karar No: 2014/18716
Karar Tarihi: 25.09.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/21579 Esas 2014/18716 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2012/866-2013/481
Davacı, 01/01/2006 tarihi itibariyle emekliliğinin tespitine, 29/06/2011 tarihi itibariyle emekli aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.01.1991 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ve 01.01.2006 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının ve bu tarih itibariyle prim borçlarının 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırılması ile 29.06.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasada, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan Yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasanın 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, bir-iki yıl dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Prim kesintisinin bulunmadığı yıllarda, tarımsal faaliyetin saptanması bakımından, ürünlerin ne şekilde değerlendirdiğini ortaya koymak, davacının tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise, bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı, hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu, kiralayan kişinin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunup bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekir.
11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun"un 58.maddesi ile 5510 sayılı Kanun"a eklenen Geçici 54. maddesiyle, esnaf ve sanatkar siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması imkanı sağlanmıştır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Birikmiş prim borçlarını ödemek amacıyla 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanmak için 31.05.2011 tarihine kadar davalı Kuruma başvurmak ya da buna ilişkin mahkemeden talepte bulunmak gerekir. Anılan istemi içeren davanın yasal süre geçtikten sonra 19.07.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, 31.05.2011 tarihine kadar davacının, davalı Kurumdan birikmiş prim borçlarını ödemede 6111 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanma isteğinde bulunup bulunmadığı araştırılarak; bulunmuşsa, buna göre karar verilmesi; bulunmamışsa, buna ilişkin isteğin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının sattığı ürünlerden, sebze-meyve komisyoncusu tarafından 22.01.2007,24.01.2007 tarihlerinde kesinti yapıldığı, isminin yanlış yazılıp kendine ait olduğunun tespit edildiği 27.11.2002,26.12.2002 tarihli makbuzlarla da kesinti yapıldığı 01.01.1991 tarihinden itibaren ziraat odası kaydı olduğu, tapulu tarım arazilerinin bulunduğu, 01.10.2008 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalı olarak kayıt edildiği, görülmüştür.
Ne var ki; davacının 01.12.2002tarihli tevkifatını takip eden ay başından itibaren 31.12.2002 tarihine kadar ve 01.02.2007-01.10.2008 tarihleri arasında tevkifatlar nedeniyle Tarım Bağ-Kur sigortalısı olması gerektiğinin tespitine karar verilmelidir. Ayrıca 6552 Sayılı Yasanın 58. Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesine göre de Tarım Bağ-Kurluların 31.12.2013 tarihine kadar prim ödenmesi şartıyla sigortalı sayılacağından davacının ödediği primlerin ilk kesintiyi takip eden ay başından itibaren hangi süreyi karşıladığının Kurumdan sorularak bu sürenin Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kabulü gerekir. Öte yandan davacının 6111 Sayılı Yasaya göre yapılandırmadan yararlanma hakkı bulunmuş olmasına göre 6552 Sayılı Yasaya göre hak kazandığı süreler dışında tevkifat kesintisine binaen kabul edilebilecek diğer sürelerde borçların yapılandırılması yönünden başvurusu varsa bu süreler için de 6111 Sayılı Yasadan faydalanma hakkının tespitine, karar verilmelidir.
Hal böyle olunca davacının 29.06.2011 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu gözetilerek, yaşlılık aylığından yararlanma koşullarının varlığı; yukarıdaki açıklamalar kapsamında yapılacak değerlendirme sonucuna göre yeniden irdelenmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.