(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/2154 E. , 2012/11107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... köyü, ... mevkii 106 ada, 725 parsel sayılı 3793,96 m² yüzölçümündeki taşınmaz, dava dışı 563 parsele uygulanan tapu ve vergi kaydı miktar fazlası olarak zeytinlik niteliğiyle, aynı ada 772 parsel sayılı 697,53 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise çalılık niteliğiyle davalı Hazine adına tespitleri itirazsız olarak 23.08.2005’de kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazların dava dışı 563 ve 564 nolu parsellerle aynı tapu kaydı kapsamında kaldığını ve yıllardır zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek, Hazine adına olan tapu kaydının iptaliyle adına tescili istemiyle dava açmış, mahkemenin davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 725 parselin Hazine adına olan tapusunun iptali ile krokide (A) ile işaretli 2837,53 m² bölümün davacı adına tapuya tesciline, krokide (B) ile işaretli 956,43 m² bölümün ise yeniden aynı vasıfla Hazine adına tapuya tesciline, 772 parsel yönünden açılan davanın ise reddi yönündeki kararı Hazine tarafından temyiz edilmiş, hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 10.09.2009 gün ve 2009/10090 - 13020 sayılı bozma kararında özetle; “Dava konusu ... Ağzı açık mevkii 106 ada 725 sayılı parselin dava dışı aynı ada 523 sayılı parsele uygulanan tapu ve vergi kaydı miktar fazlası olduğundan söz edilerek, Hazine adına tesbit edildiği, davacı gerçek kişinin tapu kaydı ve zilyetliğe dayanarak dava açtığı, dayanılan tapu kaydının güney sınırını mera, vergi kaydının ise batı sınırı çamlık okuduğu, eylemli durumda taşınmazın çamlığa sınır olduğu, dayanılan tapu ve vergi kaydı değişebilir sınırlar içerdiğinden 3402 sayılı Yasanın 20/C maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi gerekeceği, tapu ve vergi kaydı miktarı kadar yerin 563 parsel olarak davacı adına tesbitinin kesinleştiği, orman kadastrosunun kesinleştiği 1990 yılından kadastro tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı ile ilgili 20 yıllık sürenin de geçmediği, bu nedenle, kayıt miktar fazlasının sınırdaki ormandan açıldığı kabul edileceğinden davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar karar verilmiş hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre, dava; tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1990 yılında yapılıp kesinleşen 6831 sayılı Yasaya göre orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.