Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4515 Esas 2012/10889 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4515
Karar No: 2012/10889
Karar Tarihi: 01.10.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4515 Esas 2012/10889 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkiline ait çay bahçesi niteliğindeki taşınmazın orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Ancak mahkeme, davacının yeterli delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Dosya incelendiğinde, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosunda bırakıldığı ve 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesine göre 10 yıllık süre içinde tapu kaydının iptal edilemeyeceği belirtilmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 08/06/2005 ve 28/06/2006 tarihli kararlarına ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 13/03/2012 tarihli kararına göre, orman kadastrosu kesinleşen yerlerde tapu sahipleri zilyetliğe dayalı olarak orman kadastrosuna itiraz edemez. Bu nedenle, davacının dava açma hakkı bulunmamaktadır.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi
- 3402 sayılı Yasa'nın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi
- 5831 sayılı Yasa'nın 7. maddesi
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/4515 E.  ,  2012/10889 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 102 ada 1 parsel sayılı 446221,73 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı vekili, müvekkiline ait 5000 m² yüzölçümünde çay bahçesi niteliğindeki taşınmazın 102 ada 1 nolu orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesine göre 10 yıllık süre içinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasına göre tensip, ön inceleme tutanağı ve tahkikat tensip tutanağı aşamalarında yapılan usul işlemleri sonucunda davacı vekilinin dava dilekçesinde keşif deliline de dayanmadığı dikkate alınarak, davacı tarafa varsa yazılı delillerini (harici veya noter satış senedi, vergi kaydı, tapu kaydı vs.) tanık listesini sunması için verilen kesin önele rağmen delillerini sunmadığı, keşif deliline dayanmadığı gibi, mahkemeden keşif de talep etmediği, tahkikat birinci duruşmasında anlaşılmış olmakla, davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Kaldı ki; çekişmeli taşınmaz yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesine göre yapılmış ve tutanak orman niteliği ile kesinleşmiştir. Bu değişiklik, hükmün 5831 sayılı Yasa ile 6831 sayılı Yasanın 7. maddesine "Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonunca belirlenen orman sınırı niteliği kazanır" cümlesiyle eklenmiştir. Buna göre; orman kadastrosu kesinleşen yerlerde, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesine göre 10 yıllık süre içerisinde tapu sahiplerinin artık tapu kaydına dayanma koşulu dışında, zilyetliğe dayalı olarak orman kadastrosuna itiraz ve niteliği orman olarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptalinin de istenemeyeceği HGK" nın 08/06/2005 gün ve 2005/20 - 327 - 377 sayılı ve 28/06/2006 gün ve 2006/20- 467 - 494 sayılı ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/03/2012 gün ve 2011/14622 - 2012/3708 sayılı kararlarında da aynen benimsenmiş olmakla, sonucu itibariyle
    doğru olan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara