Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9608 Esas 2022/14426 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9608
Karar No: 2022/14426
Karar Tarihi: 19.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9608 Esas 2022/14426 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümler temyiz edildi ve karar incelendikten sonra sanığın temyiz talepleri yerinde görüldüğünden hüküm bozuldu. Hüküm bozulurken sanığın cezadan azaltım talebine yönelik olarak kanun maddeleri incelendi. Bu kanunlar 6455 sayılı Yasa, 5607 sayılı Yasa, 6545 sayılı Yasa ve 7242 sayılı Yasa'dır. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrası TCK'nun 53. maddesinin yeniden değerlendirmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, sanığa verilen cezanın adli para cezasına çevrilmesinde TCK'nun 52/2. madde yazılmaması nedeniyle yanlış bir uygulama yapıldığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, kararın bozulması ve yerel mahkemenin sanığın hukuki durumunu ciddi bir şekilde tayin etmesi ve gerekli kanun maddelerini dikkate alması gerekmektedir.
Kanun maddeleri:
- 6455 sayılı Yasa’nın 3/11. maddesi
- 5607 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi
- 6545 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi
- 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi
- 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi
- TCK'nun
7. Ceza Dairesi         2021/9608 E.  ,  2022/14426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan vekilinin suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
    Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
    II-Sanık ...'ın temyiz talebinin incelenmesinde;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/10 son, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    Sanığa verilen gün adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında adli para cezasının bir gün karşılığı belirlenirken 5237 sayılı TCK'nın 52/2. maddesinin yazılmaması suretiyle CMK'nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara