Esas No: 2022/4525
Karar No: 2022/15133
Karar Tarihi: 19.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4525 Esas 2022/15133 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/4525 E. , 2022/15133 K.Özet:
Sanık kaçakçılık suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 300 TL adli para cezasına çarptırıldı. Daha sonra yapılan uyarlamayla cezası 20 TL ve 4.010 TL adli para cezasına çevrildi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin kararında hukuka aykırı uygulamalar olduğunu belirterek kararın bozulmasını istedi. Yapılan incelemede, sanığın cezasında yanlış hesaplama yapıldığı ve hükmün değiştirilecek yönleri olduğu tespit edildi. Kanun maddeleri olarak, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/11 ve 3/22-son, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52/2. maddeleri belirtilmiştir. Ayrıca, 6455, 6545 ve 7242 sayılı yasalardaki değişiklikler de kararda dikkate alınmıştır.
"İçtihat Metni"
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'in, anılan Kanunun 3/11, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 300,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/12/2017 tarihli ve 2017/235 Esas, 2017/358 sayılı kararının 16/02/2018 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanık hakkında Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrası ile 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen 3/22. (ikinci cümle) maddesine göre uyarlama yapılması talebinin kabulü ile sanığın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/11, 3/22-son, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 20,00 Türk lirası ve 4.010,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06/12/2020 tarihli ve 2017/523 Esas, 2017/358 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 22/04/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27.05.2022 tarihli ve KYB. 2022-66388 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Sanığın mahkûmiyetine esas suçtan hüküm kurulurken temel cezanın 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/11. maddesi gereğince 2 yıl hapis ve 18 gün adli para cezası olarak belirlenmesini müteakip, anılan Kanun'un 3/22-son maddesi uyarınca 2/3'üne kadar indirim yapılarak 8 ay hapis ve 6 gün adli para cezası tespiti üzerine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 6 ay 20 gün hapis ve 5 tam gün adli para cezasının belirlendiği, 6 ay 20 gün hapis cezasının, günlüğü 20,00 Türk lirasından paraya çevrilmek suretiyle sonuç olarak 4.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, 4.010.00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilerek fazla ceza tayin edilmesinde; 5 tam gün adli para cezasının günlüğü 20,00 Türk lirasından paraya çevrilmek suretiyle sonuç olarak 100,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, 20.00 Türk lirası adli para cezasına çevrilmek suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde,
2-... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/12/2017 tarihli ve 2017/235 Esas, 2017/358 sayılı kararının istinaf edilmeksizin 16/02/2018 tarihinde kesinleştiği, ardından infaz aşamasında iken Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15/04/2020 tarihli yazısı ile 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun kapsamında getirilen lehe düzenlemelerin değerlendirilmesinin talep edildiği, bunun üzerine mahkemece 16/04/2020 tarihinde infaz durdurularak sanık hakkında uyarlamaya konu 06/12/2020 tarihli ek kararın verildiği anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca lehe kanunun belirlenmesi amacıyla, suçun unsurlarının tayini, takdir hakkının kullanılarak cezanın belirlenmesi, cezanın kişiselleştirilmesinin gerektirdiği durumlarda hükmün mahiyetini değiştiren veya değiştirme ihtimali bulunan kararların 5252 sayılı Kanun'un 9. maddesinin 1. fıkrası uyarınca duruşma açılarak verilmesi gerektiği cihetle, anılan kanunun 9. maddesinin 1. fıkrası uyarınca usulüne uygun şekilde duruşma açılıp, taraflara davanın bildirilmesinden sonra bir karar verilmesi gerekirken, duruşma açılmaksızın ek kararla yazılı
şekilde hüküm kurulmasından,
3-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eylemini 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/11. maddesi kapsamında kaldığı ancak suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3//11-son cümle delaletiyle anılan Kanunun 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanunun 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10 ve 3/22. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılmasında, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlardan (2) numaralı neden yerinde görüldüğünden ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06.12.2020 tarihli ve E.2017/523, K. 2017/358 sayılı ek kararının CMK'nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, bozma nedenine göre, kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlardan (1) ve (3) numaralı neden bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 19/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.