Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/13365 Esas 2010/4051 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/13365
Karar No: 2010/4051
Karar Tarihi: a7.4.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/13365 Esas 2010/4051 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/13365 E.  ,  2010/4051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, akde aykırılık ve işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı vekilinin işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kiracının akde aykırı olarak dava konusu edilen kiralananı davalı şirkete devrettiğini, müvekkillerinin kızının “ ev yemekleri ve mantı” dükkanı olarak çalıştırmak üzere kiralanana ihtiyacı bulunduğunu, ihtiyaçlının halen işsiz olduğunu, ekonomik durumunun iyi olmadığını ileri sürerek akde aykırılık ve ihtiyaç nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davacıların akde aykırılığa zımnen muvafakat ettiklerini, ihtiyaçlının maddi durumunun iyi olup ihtiyacın gerçek, zorunlu ve samimi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacıların akde aykırılığa zımnen muvafakat ettikleri, ihtiyaçlının daha önce yapılmak istenen işi yapmadığı, maddi olarak ihtiyacı bulunmadığı, halen bir işi bulunmaması dışında ihtiyacın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6570 Sayılı Yasanın 7/b ve c maddelerinde sınırlı olarak sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan veya kiralayan durumunda olmayan malik ancak kendisinin, eşinin ve çocuklarının işyeri ihtiyacı için dava açabilir.
    Somut olayda; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.10.1996 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu edilen kiralananın lokanta olarak kullanıldığı ve kiralayanın kızı olan ihtiyaçlının bir işi bulunmadığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, ihtiyaçlının ekonomik durumunun iyi olması halinde ihtiyaç iddiasının samimi, gerçek ve zorunlu kabul edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Bir kimsenin muhtelif
    taşınmazlarının olması, çocuklarının özel okulda okuması, gelirinin fazla olması lokanta işletmek için dava konusu taşınmaza ihtiyacı olmadığını göstermez. Kaldı ki davacı tanıkları ihtiyaçlının eşinin bakkal dükkanı olduğunu ve işlerinin iyi gitmemesi nedeni ile ekonomik durumlarının bozulduğunu, davacı tanıkları başka şehirde taşınmazları olduğunu belirtmişlerdir. Bu durumda mahkemece, yukarıda anılan ilkeler gözetilerek bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ;Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün akde aykırılık nedeniyle tahliye isteminin reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye isteminin reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 7.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara