Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/1796 Esas 2013/28918 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1796
Karar No: 2013/28918

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/1796 Esas 2013/28918 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/1796 E.  ,  2013/28918 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat ... ile davacı asil ... ile vekili Avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, uzun yıllar davalı kurumun avukatlığını ve hukuk müşavirliğini yaptığını, 15.01.2010 tarihinde davalı tarafından sözleşmenin sona erdirildiğini, sözleşmenin 13(a) maddesi gereğince takip edilen dava ve icra dosyaları için idare lehine hükmedilecek karşı yan vekalet ücretinin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000-TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 55.425,60-TL’ye çıkarmıştır.
    Davalı, sözleşmenin 13(a) maddesinin yasalara aykırı olduğunu, yasalarda hukuk müşavirlerine verilecek vekalet ücretinin belli limitlere tabi olduğunu, karşı yan vekalet ücretine hak kazanılması için tahsil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde bir sözleşme olup geçerlidir. Uyuşmazlığın tarafların serbest iradeleri ile yaptıkları ve geçerli olan bu sözleşmelerin hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Avukatlık Kanununun 164/son maddesi hükmüne göre, kural olarak karşı tarafa yükletilen vekalet ücreti avukata ait olup davacı, dava ve icra takip dosyalarında karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Karşı tarafa tahmil edilecek vekalet ücretinin miktarı, dava ve icra takibinin sonuçlanması ile
    2013/1796- 2013/28918
    belli olur. Vekil edenin avukatına ödeme borcu da, bunun karşı taraftan tahsil edildiği anda doğar. Henüz karşı taraftan vekalet ücreti alacağını tahsil etmemiş olan müvekkilden, avukat bu ücret alacağını isteyemez. Ancak kural böyle olmakla birlikte bu kurala sıkı sıkıya bağlı kalınmamalı, Avukatlık Kanunu’nun 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine, durum ve şartlarına göre değerlendirme yapılmalı, özellikle MK’nun 2. maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılmasına, dürüstlük kurallarının ihlaline izin verilmemeli, gerektiğinde müvekkilin bu alacağını karşı taraftan tahsil etmiş olduğu da kabul edilmelidir. Mahkemece, sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle derdest veya tahsil edilmeyen dava ve icra takip dosyalarına ilişkin olarak karşı yan vekalet ücreti hesap edilen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek sözleşmenin sona erdiği tarih itibariyle sonuçlandırılmış ve karşı yan vekalet ücreti tahsil edilmiş ya da tahsili mümkün olan icra ve takip dosyaları yönünden alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınması ya da daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ve yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
    3-Dava dilekçesinde belirtilmediği ve davalının muvafakatı olmadığı halde ... 9.İcra Müdürlüğü’nün 2009/14394 Esas sayılı dosyası yönünden de karşı yan vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın (2) ve (3) numaralı bent uyarınca temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 823,10 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara