Esas No: 2021/9375
Karar No: 2022/14580
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9375 Esas 2022/14580 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9375 E. , 2022/14580 K.Özet:
Mahkeme, yerel mahkemece verilen hükümde hatalar tespit etmiş ve bu nedenle hükmü bozmuştur. Bozmayı gerektiren hatalar şunlardır:
1. Sanığa verilen cezanın belirlenmesinde yanlış bir yöntem kullanılmıştır.
2. Sanık lehine olan yeni yasal düzenlemelerin uygulanması gerektiği göz ardı edilmiştir.
3. Bazı kanun maddelerinin iptal edilmesi nedeniyle, sanığa uygulanacak cezanın yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
4. Sanık hakkında verilen para cezasıyla ilgili kanun maddesi yanlış yazılmıştır.
5. Sanık tarafından kaçak olarak elde edilen eşyalara ilişkin müsadere kararı verilmemiştir.
İlgili kanun maddeleri ve düzenlemeler şunlardır:
- 6545 sayılı Yasa
- 5607 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa
- TCK'nun 7. maddesi
- TCK'nun 52. maddesi
- TCK'nun 53. maddesi
- TCK'nun 54/4. maddesi
- CMK'nun 232/6. maddesi
- Geçici 12. madde (5607 sayılı Yasa)
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra, aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden, 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi gereğince yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanık hakkında gün adli para cezasının uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 52/2. maddesi yerine TCK’nun 52. maddesinin yazılması suretiyle CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5-Ele geçen kaçak eşyanın, 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan Gümrük İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.