Esas No: 2021/17259
Karar No: 2022/14781
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/17259 Esas 2022/14781 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/17259 E. , 2022/14781 K.Özet:
Mahkeme, 556 sayılı KHK'ya muhalefet suçundan verilen hükümde, suç tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK'nin 61/7. maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden, uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmediği ve uzlaştırmanın öncelikle uygulanması gerektiği kararına vardı. Yine, sanık hakkında 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebileceği belirtildi. Mahkeme kararında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda objektif koşulların sağlanması gerektiği, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebileceği vurgulandı. Sonuç olarak, kararın temyiz itirazları doğru bulunarak, hükmün bozulması kararı verildi. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şöyle: 556 sayılı KHK'nin 61/7. maddesi, CMK'nun 231. maddesi, CMK'nun 231/5. madde ve fıkrası, CMK'nun 231/6-c maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK’nun 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Kabule göre de;
5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK'nun 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun'un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde, her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi halinde zararın giderilebilmesi koşulundan bahsedilebileceği, somut olayda suçun işlenmesi ile ortaya çıkan ölçülebilir bir zarar bulunmadığı gibi, suç tarihi itibarıyla adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, “katılanın zararını gidermediği” şeklindeki yerinde görülmeyen gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.