Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9486 Esas 2022/15070 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9486
Karar No: 2022/15070
Karar Tarihi: 27.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9486 Esas 2022/15070 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/9486 E.  ,  2022/15070 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuk hakkında hükümlülük, erteleme, sanık hakkında hükümlülük; müsadere
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne hasren olduğu gözetilerek, sürüklenen çocuk müdafi ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    08.11.2013 tarihli olay tutanağına göre, sanık ...'nin sürücüsü, suça sürüklen çocuk ...'nin de yolcu olarak bulunduğu araçta yapılan aramada, aracın koltuk altındaki tabanda bulunan gizli bölmeler içerisinde 398 karton kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirildiği olayda; suça sürüklenen çocuk aşamalarda değişmeyen savunmalarında, diğer sanık ...'ın kendisinin eniştesi olduğunu, gezmek amacıyla araçta bulunduğunu ,suça konu sigaralardan haberdar olmadığını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmediği, bu savunmasının sanık ... tarafından da doğrulandığının anlaşılması karşısında; dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin, yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeksizin beraati yerine yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafi ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz istemine yönelik yapılan incelemede ise;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesi’ne ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkralarının somut olaya uygulanarak, belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K. sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de,
    1-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 08.11.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 28.03.2014 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında halen derdest olan ve Bitlis 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/21 Esas sırasında kayıtlı dosyasında suç tarihinin 02.03.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 18.03.2014 olduğu,
    Daha önce Yargıtay Kapatılan 19. Ceza Dairesi'nin 10.03.2022 tarih, 2019/25156 E. - 2020/5786 K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Ergani 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/201 (E) ve 2015/50 (K) sayılı dosyasında suç tarihinin 07.09.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.06.2014 olduğu,
    Bu dosyadaki eylemin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3-Ele geçen kaçak sigaraların tümünün müsaderesi yerine adli emanette kayıtlı numune olarak alınan sigaraların müsaderesine hükmedilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara