Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5633 Esas 2022/14981 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/5633
Karar No: 2022/14981
Karar Tarihi: 27.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5633 Esas 2022/14981 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, bir sanık hakkında izin tecavüzü ve firar suçlarından hüküm verildiği bu kararın temyiz edilmesi üzerine, yapılan incelemeler sonucunda sanığın hükümlülüğünün düşürülmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Bunun nedeni ise sanığın hükümlü olduğu suçların 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresini aşmış olmasıdır. Bu nedenle, suçların zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi: Davanın asli dava zamanaşımı süresi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi: Zamanaşımını kesen işlemler
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi: Hükümlerin bozulması ve yeniden yargılama yapılmaması durumunda davanın düşürülmesi
7. Ceza Dairesi         2021/5633 E.  ,  2022/14981 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 1632 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Sanık hakkında izin tecavüzü ve firar suçlarından hükümlülük
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I)14.02.2011-26.04.2011 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık hakkında izin tecavüzü suçu ile ilgili olarak mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 19.08.2016 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 15.07.2017 tarihinde işlediği başka kasıtlı suçtan kurulan hükmün kesinleşmesi ve ihbar üzerine hükmün açıklandığı, CMK’nun 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği tarih arasında zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    Sanık hakkında isnat edilen eylem için öngörülen cezanın türü ve miktarı açısından 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesi gereğince eylemin 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık hakkında ilk mahkumiyet hükmünün verildiği 09.03.2012 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının 18.02.2021 tarihli hükümden önce dolduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 5271 CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II)18.06.2011-12.09.2011 tarihleri arasındaki firar suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık hakkında firar suçu ile ilgili olarak mahkemece verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 19.08.2016 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 15.07.2017 tarihinde işlediği başka kasıtlı suçtan kurulan hükmün kesinleşmesi ve ihbar üzerine hükmün açıklandığı, CMK’nun 231/8-c maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarih ile sanığın denetim süresi içinde yeni suç işlediği tarih arasında zamanaşımının durduğu kabul edilerek yapılan incelemede,
    Sanık hakkında isnat edilen eylem için öngörülen cezanın türü ve miktarı açısından 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e maddesi gereğince eylemin 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık hakkında ilk mahkumiyet hükmünün verildiği 02.02.2012 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının 18.02.2021 tarihli hükümden önce dolduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 5237 sayılı TCK'nun 66/1-e ve 5271 CMK'nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
    III)16.05.2011-14.06.2011 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçu ile 22.07.2012- 04.08.2012 ve 26.09.2012-10.10.2012 tarihleri arasındaki iki ayrı firar suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Sanık, fiilen askerlik hizmetini yerine getirdiği sırada müsnet suçları işlediğinden tebliğnamenin bozma görüşüne iştirak edilmedi.
    Sanığın hüküm tarihinde başka yargı çevresi içerisinde bulunan Çorum Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olduğunun dosya içeriğinden ve UYAP kayıtlarından anlaşılması karşısında; sanığa duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve bu hususta bir karar alınmadan, yokluğunda yargılamaya devamla hüküm açıklanmak suretiyle CMK'nın 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre;
    1-16.05.2011-14.06.2011 ve 22.07.2012-04.08.2012 tarihleri arasındaki eylemlerine ilişkin olarak; dosyada yer alan kayıtlardan antisosyal kişilik bozukluğu ve uyum bozuklulukları tanıları ile tedavi gördüğü ve çeşitli tarihlerde bu tanılar ile birden fazla istirahat raporu aldığı anlaşılan sanığın, beş ayrı suçtan yargılandığı da gözetildiğinde suç tarihlerinde psikiyatrik yönden askerliğe elverişlilik durumu ve ceza ehliyeti ile ilgili ortaya çıkan şüphenin giderilmesi için psikiyatri uzmanı bir bilirkişiye muayenesi yaptırılıp, bilirkişinin lüzum görmesi hâlinde adli gözlem altına aldırılması, elde edilecek sonuca göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
    2-Sanığın 26.09.2012 tarihinde firar etmesinden sonra bu eylemini kendiliğinden birliğine katılış yaptığı 16.10.2012 tarihine kadar sürdürdüğünün dosya kapsamında yer alan 16.10.2012 tarihli katılış tutanağından açıkça anlaşılması karşısında, atılı suçun temadi bitim tarihinin 16.10.2012 olarak kabul edilmesi gerekirken 10.10.2012 olarak kabul edilmesi,
    3-Sanığın 12.03.2013-15.03.2013 tarihleri arasında adli gözlemde geçirdiği sürelerin TCK'nun 63. maddesi uyarınca cezasından mahsup edilmesine karar verilmemesi,
    4-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara