Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9512 Esas 2022/15085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/9512
Karar No: 2022/15085
Karar Tarihi: 27.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9512 Esas 2022/15085 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Mahkeme, 5607 sayılı yasaya muhalefetten hüküm vermiş ve hükümlülük ile müsadere kararı almıştır. Ancak, temyiz aşamasında gerekçesiz olarak hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Suç tarihi ve ele geçirilen eşyanın niteliği itibarıyla sanığın 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği ama bunun gözetilmediği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10-son 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. TCK'nun 53. maddesi açısından Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmemesi de bozmayı gerektiren bir durum olarak kabul edilmiştir. Suç tutanağı ile KEMT varakasındaki bilgiler arasında çelişki olması sebebiyle suça konu eşyaların gümrüklenmiş değerinin tespiti açısından kararda düzeltme yapılması önerilmiştir. Kararda, 5607 sayılı Yasa ve TCK'nun ilgili maddeleri de ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
7. Ceza Dairesi         2021/9512 E.  ,  2022/15085 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olmasının Anayasa’nın 141/3. ve CMK'nun 34, 230 ve 289/1-g maddelerinin amir hükmü olduğu dikkate alınarak; iddia, savunma, sanığın leh ve aleyhindeki kanıtların tartışılması, sanığın savunmalarına neden itibar edilip edilmediğinin denetime imkan verecek şekilde açıklanması, sübutu suç olarak kabul edilen veya edilmeyen eylemlerin belirlenmesi ve yasal öğelerinin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden gerekçesiz olarak hüküm kurulması,
    Kabule göre de,
    1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği itibarıyla sanığın 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden 6545 sayılı Kanunla değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi delaleti ile aynı Kanunun 3/5 ve 3/10. maddelerinden hüküm kurulması,
    2)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10-son 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç
    cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    3)TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
    4)Davanın dayanağını oluşturan suç tutanağında toplam 354 karton kaçak sigara ele geçirildiği yazılı ise de KEMT varakasında 354 paket kaçak sigaranın esas alındığı anlaşılmakla suça konu eşyaların gümrüklenmiş değerinin tespiti açısından çelişki giderilmek suretiyle karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara