Esas No: 2013/25814
Karar No: 2013/28307
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/25814 Esas 2013/28307 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
... vekili Avukat ... ile 1-... vekili Avukat ... 2-... vekili Avukat ... aralarındaki dava hakkında ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.12.3012 gün ve 540-524 sayılı hükmün Dairemizin 30.5.2013 tarih ve 11635-14558 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... Başkanığı avukatınca kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR
Davacı, 1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların ...’nın ... ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 15.11.1997 ve 26.12.1997 tarihli sözleşmelerle 4 adet devre mülk satın aldığını, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik kullanım bedeli olarak 1500 TL, devremülk hakkı için ödenen 2077,70 TL, cezai şart bedeli olarak 1500 TL ve devremülklerin değeri için 1000 TL olmak üzere toplam 6077,70 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 25.06.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle devremülklerin değeri yönünden talebini ıslah ederek 29500 TL devremülk bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalı, sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiği, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, Şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300"ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK"nun 2010/13-516 Esas 2011/6 Karar Nolu ilamının naylon sözleşmelere dayanarak açılan davalar sonucu davalı şirketin sevindirildiğini, 20.000 nüfuslu küçük bir ilçe olan ... Belediye başkanının yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, dönemin belediye başkanının meclis üyelerinin bu faaliyetleri nedeniyle cezalandırıldığını belirterek öncelikle Zamanaşımın yönünden ve esastan reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının devremülklerin değerine yönelik talebinin kabulüne, 29500 TL.nin davalılardan tahsiline, diğer taleplerin reddine, davalılar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin 30.05.2013 gün 2013/11635 - 2013/14558 sayılı ilamıyla hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş bu kez davalı ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Davacı eldeki davada delil olarak 15.11.1997 ve 26.12.1997 tarihli, bila nolu Kombi Tatil Kenti Devre Mülk Satış Sözleşmesi, senet asılları, tahsilat makbuzları ile diğer delillere dayanmıştır. Davalı ise YHGK"nun 2010/13-516 E. 2011/6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiş, ne var ki mahkemece bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmiştir. Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile doğrulanmadan bir kısım sözleşme ve ödeme belgeleri dosyaya alınmış ise de davalının az yukarıda ileri sürdüğü hususlarda; sözleşme ve ödeme belgelerinin asıllarının ibrazı sağlanarak yazıda kullanılan mürekkebin içeriğine, belgeler üzerinde yer alan kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içerik ve materyallerin parlaklığına ve bilgisayar yazı teknolojisine varıncaya kadar dairemize seri olarak gelerek bozulan ve onanan diğer bazı dosyalarla birlikte ... Üniversitesi Adli Tıp Enstitü ile gerektiğinde Adli Tıp Kurumu fizik ihtisas dairesine gönderilerek yazı içeriğine göre içinde bilgisayar mühendisinin de yer aldığı bilirkişi heyetine inceleme yaptırılmalı, taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmalı sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece değinilen bu yön gözardı edilerek, dayanak belgelerin sıhhati ispatlanmış gibi davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı, bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile, Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yukarıda açıklandığı şekilde bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 30.05.2013 gün 2013/11635 - 2013/14558 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bu şekilde BOZULMASINA, 18.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.