Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/6638 Esas 2011/4965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6638
Karar No: 2011/4965
Karar Tarihi: 30.05.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/6638 Esas 2011/4965 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2010/6638 E.  ,  2011/4965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitiyle, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 01.03.1996 – 01.08.2008 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 01.03.1996 – 01.08.2008 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa"da 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa"nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum"a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan Yasa"nın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa"nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır. Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan re"sen tescil başlığını taşıyan 9. maddeye göre bu Yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum"a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum"ca re"sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa"nın 36. maddesi kapsamında Kurum"un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2. madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur"a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için Kurum"a başvuru olmasa dahi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur"un işbu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re"sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re"sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa"nın 10. maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış Kooperatifler Kanunu"na göre kurulan Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T. Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
    Öten yandan, süresinde kayıt ve tescillerini yaptırmayanların ürün bedellerinden prim kesintisi yapılması nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılıklarının tespitine karar verilmesi halinde, sigortalılık başlangıç tarihleri, prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının Kuruma sigortalı tescilinin 01.08.2008 tarihinde yapıldığı, davacının Gönen Köylere Hizmet Götürme Birliğine süt teslim etmesi nedeniyle ürün bedelinden 1996 Eylül, 1997 Şubat, 1998 Şubat, 1999 Ocak, 2000 Ocak, 2001 Şubat, 2002 Ocak, Ocak 2003 aylarında prim kesintisinin yapıldığı, 13.01.2004 tarihinden itibaren Gönen Ziraat Odasına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, ilk prim kesinti tarihinin 1996 Eylül ayı olması nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılığı başlangıç tarihinin 01.10.1996 olduğuna karar verilmesi gerektiği gibi, davacı vekilinin 02.04.2009 günlü duruşmada sigortalılık başlangıç tarihinin 01.10.1996 olduğunu açıklamak suretiyle talebini ıslah etmesi karşısında HUMK"un 74.maddesinde yer alan taleple bağlılık kuralına da aykırı bir şekilde sigortalılık başlangıç tarihinin 01.03.1996 olduğuna karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
    "1-Davanın KABULÜ ile,
    Davacının 01.10.1996 - 31.07.2008 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine,
    2-Davalı Kurum harçtan bağışık olduğundan davacı tarafından peşin yatırılan 14,00 TL başvuru ile 14,00 TL maktu karar ve ilam harcından oluşan toplam 28,00 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
    3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
    4-Davacının 02.04.2009 tarihinde ıslah yoluyla istemini daraltması istemin bir kısmından feragat niteliğinde oduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
    5-Davacının isteminin bir kısmından feragat etmesi nedeniyle yargılama giderlerinin HUMK"un 417.maddesine göre haklılık oranında taraflar arasında paylaştırılması gerektiğinden davacı tarafından yapılan 180,00 TL yargılama giderinden takdiren 170,00 TL "lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya ödenmesine " rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 30.05.2011 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.

    Hemen Ara