Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/461 Esas 2015/461 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/461
Karar No: 2015/461
Karar Tarihi: 28.04.2015

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/461 Esas 2015/461 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/461 E.  ,  2015/461 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Kendini vekille temsil ettiren katılan lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmolunmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    1-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80-98 sayılı ve 19.04.2005 gün ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında mağdurun rızası hukuka uygunluk nedeni sayılmaz ise de failde belgede sahtekârlıkta bulunmak kastına etki yapabileceği cihetle, sanığın aşamalarda eczaneyi eşiyle birlikte çalıştırdıklarını, ilaçların eczaneye alındığını ve buna benzer bir çok senedin verilmiş olduğunu savunması, katılan şirket yetkilisinin soruşturma aşamasında, sanık ile eczacı olan eşinin birlikte çalıştıklarını, sanığın zımmen yetkili çalışan olarak gösterildiğini, daha önceden ilaç sipariş edip ödemelerin yapıldığını ve bono karşılığındaki ilaçların eczaneye teslim edildiğini beyan etmesi karşısında; sanık tarafından eczane adına daha önceden bono düzenlenip düzenlenmediği ve düzenlenmiş ise ödenip ödenmediği hususu araştırılarak suça konu senet karşılığında ilaçların teslim edildiği hususu da gözönünde bulundurularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi yerine eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Dolandırıcılık suçu yönünden ise; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün, 8/69 sayılı kararı ile buna uyumlu Daire kararlarında da açıklandığı üzere, önceden doğan bir borç nedeniyle sonradan senet düzenlenip verilmesi halinde, borç daha önce oluştuğundan senet ile arasında nedensellik bağı bulunmayacağı, bu nedenle hile unsuru olarak kabul edilemeyeceğinden, sanığın suça konu bonoyu, alınan ilaçlara karşılık bir gün sonra katılan şirkete verdiğinin anlaşılması karşısında; hile unsuru gerçekleşmediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.04.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara