(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2011/16983 E. , 2012/6345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 153 parsel 1050 m2 yüzölçümüyle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş, daha sonra yenileme kadastrosu sonucu 107 ada 10 parsel numarasını almıştır. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali, elatmanın önlenmesi ve tapuda şahıslar lehine yazılı şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, davalıların elatmasının önlenmesine diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içindeki tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 1947 tahdidi içinde kaldığı, 1992 yılında kesinleşen 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasında bu durumun değişmediği, 1950 yılında makiye ayrılmadığı, bir an için makiye ayrıldığı düşünülse dahi, makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceğinin Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün ve 5-11 sayılı, H.G.K.nun Y.K.D.nin Ekim 2002 sayısında yayınlanan 27.02.2002 gün ve 2002/1-19/97 sayılı kararı ile kabul edildiği, çekişmeli taşınmaza ilişkin makiye ayırmadan sonra özel yasalar uyarınca oluşturulan tapu kaydı bulunmadığı, 19.01.2011 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddeleri uyarınca yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki tüm şerhlerin silinmesini de istediği ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesine karar verilmemesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün
düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple, hükmün birinci paragrafının sonunda yazılı “Diğer taleplerin reddine” cümlesinin hükümden çıkarılarak, yerine “Beyanlar hanesindeki 3. şahıslar lehine olan şerhlerin silinmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.