Esas No: 2012/1418
Karar No: 2012/6027
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/1418 Esas 2012/6027 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir taşınmazın kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescil edilmesi, davacı ve davalılar tarafından temyize götürülmüştür. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz bulunmuş, yeni bir keşif yapılması ve bilimsel verileri içeren yeterli bir rapor hazırlanması gerektiği kararlaştırılmıştır. Bu nedenle, davacı ve davalıların temyiz itirazları kabul edilmiş ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Yasa
- 5304 sayılı Yasa
- 3116 sayılı Yasa
- 4785 sayılı Yasa
- 5658 sayılı Yasa
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 292 ada 5 parsel sayılı sırasıyla 67,87 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden ahşap değirmen niteliği ile davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın zilyetliğinde bulunduğunu belirterek dava açmış, Orman Yönetimi dava konusu parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece; davacının davasının reddine, katılan ... Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tespitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında taşınmazın tamamı yeşil renkli ormanlık alanda işaretlenmişse de; çekişmeli taşınmazın 67,87 m² yüzölçümlü olduğu, aplike edilen bölümde münhani çizgilerinin geçtiği, bu nedenle renk dağılımının olabileceği, üzerinde 35-40 yıllık eski değirmen bulunduğu mahkemece dikkate alınmamış, yine taşınmazın hava fotoğraflarındaki konumunu gösteren krokinin orman bilirkişi raporuna ekli olmadığı anlaşılmıştır.
O halde; mahkemece öncelikle, eski tarihli memleket haritası ve 1956 tarihli hava fotoğrafı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa
dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, aplike edilen bölümde münhani çizgilerinin geçtiği, taşınmazın küçük yüzölçümlü olduğu dikkate alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve davalıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 19/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.