Esas No: 2010/3397
Karar No: 2011/4692
Karar Tarihi: 16.5.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3397 Esas 2011/4692 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacıların eşi ve oğlu olan ... 10.10.2008 tarihinde ölümüyle sonuçlanan trafik iş kazası nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş ..."ün haksız fiil nedeni ile uğramış olduğu zarar Kurumca bağlanan aylık ve gelirlerle karşılanmış olduğundan maddi tazminat talebinin reddine, sigortalı ... babası ..., annesi ... açmış oldukları maddi tazminat davasında davacılar yönünden koşulları oluşmadığından maddi tazminat taleplerinin reddine, davacı eş ..."ün manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.10.2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizili ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacılar ... ve ... her birisi için 10.000,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 10.10.2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla taleplerin reddine karar verilmiştir.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 20.maddesinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle ölen sigortalının hak sahiplerine 34 üncü madde hükümlerine göre gelir bağlanacağı, 5754 Sayılı Yasa"nın 21.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa"nın 34/1-d bendinde ise "Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25"i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam % 25"i " oranında aylık bağlanacağı açıklanmıştır.
Dava, nitelikçe Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin belirlenen tazminattan düşürülmesi gerektiği Yargıtay"ın yerleşik uygulamalarındandır. Bu bakımdan, davanın niteliği gözönünde tutularak öncelikle hak sahiplerine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılması; gelir bağlanmış ise, bildirilen miktarın tazminattan düşülmesi; gelir bağlanmamış ise bu yön hak sahiplerinin tazminat hakkını doğrudan etkileyeceğinden hak sahibi anne ve babaya gelir bağlanması için Kuruma başvurmaları giderek Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine dava açmaları için süre verilmesi, açılacak bu davanın mahkemece ön mesele olarak kabul edilerek sonuca gidilmesi gerekir. Somut olayda, hak sahipleri anne ve baba yönünden yukarıda açıklanan doğrultuda inceleme ve araştırma yapılmadığı ortadadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılardan İbrahim ve ... bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek hailnde davacılara iadesine, 16.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.