Esas No: 2019/6335
Karar No: 2022/15563
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/6335 Esas 2022/15563 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2019/6335 E. , 2022/15563 K.Özet:
Sanığın, sahte belge kullanarak kaçak eşya taşıdığı ve bu eşyanın müsadere edildiği gerekçesiyle 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/2. maddesi uyarınca suçlu bulunarak cezalandırılması gerektiği ancak mahkemenin bu kanun maddesinin uygulanmasını gözetmeden hüküm kurduğu belirtilmiştir. Ayrıca, mahkeme kararından sonra yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun sanık lehine düzenlemeler içerdiği ve bu düzenlemelerin yasal koşullarının da incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Son olarak, suça konu kaçak eşyanın müsadere edilmesi gerektiği ancak mahkemenin buna dikkat etmediği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/2. maddesi, 3/22. maddesi, 13/1. maddesi; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 54/4. maddesi; 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 63. maddeleri; geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Gürbulak Gümrük Müdürlüğünce tescilli, 20.12.2011 tarih ve TR4618-19-20 sayılı transit beyannamesi muhteviyatı eşyanın, 20.12.2011 gün ve AN001756 sayılı antrepo beyannamesine bağlanarak birinci kaleminin 3.000 kap 30.000 kilogram ceviziçi, ikinci kaleminin 3.000 kap 30.000 kilogram iğde olarak beyan edildiği, ardından Arkoza A Tipi Genel Antrepoda yapılan inceleme ve tespitte, 3.000 kap 30.000 kilogram ceviz içi ile 323 kap 10.000 kilogram iğde ve beyan harici 1.440 kap 20.000 kilogram cam mutfak eşyası tespit edildiği cihetle; sahte belge kullanmak suretiyle suça konu beyan harici kaçak eşyanın muhafaza altına alındığının anlaşılması karşısında, sanığa atılı eylemin kül halinde 6111 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/2. maddesi kapsamında kaldığı ve sanığın anılan hükme göre cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasa’nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.