Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/5934 Esas 2011/4586 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/5934
Karar No: 2011/4586
Karar Tarihi: 12.05.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/5934 Esas 2011/4586 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2011/5934 E.  ,  2011/4586 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 18.9.2003-21.5.2004 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbitiyle işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 18.09.2003-21.05.2004 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin kabulü ile,davacının 18.09.2003-21.05.2004 tarihleri arasında davalı ... Tur.Gıda San. Tic. Ltd. Şirketi"ne ait işyerinde 240 gün çalıştığının tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline ve davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına işe giriş bildirgesi verilmediği,davacının talep ettiği dönemde bildiriminin olmadığı, davalı şirket işyerinin 09.12.2003 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı,vergi levhasına göre davalı şirketin 01.05.2003 tarihinde işe başladığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ilc çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda, dinlenen bordro tanığı kendisinin çalıştığı dönemde davacının çalışmadığını belirttiği ve diğer tanıkların bordro veya komşu işyeri tanığı olup olmadıkları tespit edilemediği halde, davalı işyerine ait 2003 yılı dönem bordroları getirtilmeden ve davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş diğer bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanları dinlenmeden yazılı şekilde hizmet tespitine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    Yapılacak iş; davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınarak, davalı işyerine ait 2003 yılı dönem bordrolarını getirtmek, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlarına geçmiş diğer bordro tanıklarını yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını veya işverenleri tespit edip beyanlarına başvurmak, davacının davalı işyerindeki çalıştığı süreyi kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlemek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara