Esas No: 2021/21077
Karar No: 2022/15631
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/21077 Esas 2022/15631 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/21077 E. , 2022/15631 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanık hakkında beraat, diğer sanık hakkında ise hükümlülük ve müsadere kararı vermiştir. İdare vekili, beraat kararına itiraz etse de reddedilmiştir. Ancak, mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talepleri incelenirken, sanık hakkında fazla ceza tayini, yanlış müsadere kararı ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasında yasa maddesinin belirtilmemesi nedenleriyle karar bozulmuştur. 5607 sayılı Yasa'nın 3/18, 3/1, 3/10, 3/22 ve 4/4 maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasa'nın 61. ve 63. maddeleri ve 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası belirtilmiştir. TCK'nun 53. maddesi de kararda belirtilen diğer bir kanun maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat; sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I ) Katılan ... İdaresi vekilinin, sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan ... İdaresi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan ... İdaresi vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/1, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenleme gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18 maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/1, 3/10, 3/22. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de,
1)Sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde düzenlenen meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan faydalanarak işlediğinden bahisle arttırım yapılmış ise de sanığın şoför olmasının başlı başına 5607 sayılı Yasanın 4/4. maddesinde vücut bulan nitelikli hale sebebiyet vermeyeceği gözetilmeden ve mesleğininde nasıl bir kolaylık sağladığı tartışılmadan sanık hakkında fazla ceza tayini,
2)Dava konusu kaçak eşyaların 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken TCK’nun 54. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi,
3)Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına sırasında ilgili yasa maddesinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle CMK'nun 232/6 maddesine aykırı davranılması,
Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.