Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14199 Esas 2012/5687 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14199
Karar No: 2012/5687

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14199 Esas 2012/5687 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Orman Yönetimi, 16.741,66 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edilmesi ve beyanlar hanesindeki şerhin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, çekişmeli taşınmazın orman rejimi dışına çıkarılması işleminin kesinleştiği gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 26. maddesi uyarınca davaya bakmanın kadastro mahkemesinin görevi olduğunu ve söz konusu davada kadastro tespit tutanağı düzenlendiği için mahkemenin görevsizlik nedeniyle karar vermesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Yargıtay'ın bozma kararı sonrası orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarının yapıldığı kanun maddeleri de belirtilmiştir: 1945 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu, 1975 yılında 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması, ve 2002 yılında 3402 sayılı Yasaya eklenen 4. maddesi uyarınca yapılan aplikasyon.
20. Hukuk Dairesi         2011/14199 E.  ,  2012/5687 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    2010 yılında, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8 .maddesi ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında, Seki beldesi 269 ada 1 sayılı 16.741,66 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığından söz edilerek beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ..."a ait olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, 2/B madde koşullarını taşımadığı halde Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını iddia ederek, orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarma işleminin kesinleştiği, 2010 yılında yapılan kadastro tespitinde, kesinleşen 2/B madde alanında 3402 sayılı Kadastro Yasasının 5831 sayılı Yasanın 8. maddesiyle eklenen ek 4. maddesi uyarınca fiili kullanım durumunun tespitinin yapıldığı, orman sınırları dışına çıkarılan ve bu işlemin kesinleştiği yerlere ilişkin açılan davalarda kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1975 yılında 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre 2002 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon, sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; 3402 sayılı Yasanın 26/son maddesine göre kadastro mahkemesinin görevi, taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği günde başlar. Somut uyuşmazlıkta, çekişmeli taşınmaz hakkında 06.04.2010 tarihinde kadastro tespit tutanağı düzenlenmiş olup, Orman Yönetimi tarafından 3402 sayılı Yasanın 12/1 ve 26/B maddelerinde belirtilen 30 günlük askı ilan süresi içinde dava açıldığına göre, 3402 sayılı Yasanın 25/1 maddesi uyarınca davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup istek olmaksızın yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu durumda; mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 12/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara