20. Hukuk Dairesi 2011/14186 E. , 2012/5680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler ile davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1972 yılında yapılan kadastro sırasında, ... köyü 2548 parsel sayılı 15.300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1969 tarih 119 sıra nolu tapu kaydı ve 932 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak zeytinlik niteliği ile ... adına tespit edilmiş; Orman Yönetiminin itirazı kadastro komisyonunca reddedilerek, 02/07/1975 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra, taşınmaz intikal ve satış yoluyla paylı olarak davacılara geçmiştir. 2548 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine 30/12/2010 tarihinde “Krokide (A) ile işaretlenen 9.948,47 m2 kesimin 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesine göre 2/B madde alanı içinde kalmaktadır” şerhi yazılmıştır. Davacılar ... ve ... 30/04/2010 tarihli dilekçe ile 3573 sayılı Yasa uyarınca oluşan tapu kaydına tutunarak, 2548 sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu halde, 2/B madde uygulamasına tabi tutulmasının doğru olmadığını iddia ederek, orman tahdidi ve 2/B madde uygulamasının iptal edilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece çekişmeli taşınmaz hakkında 5831 sayılı Yasanın ek 4. maddesi uyarınca kadastro tespit tutanağı düzenlenmediğinden davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı kişiler ve davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 23/08/1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye, davacı kişilerin davası, 2548 parsel sayılı taşınmaza ilişkin orman tahdidinin ve 2. madde uygulamasının iptaline yönelik olup, 6831 sayılı Yasada ve 766 sayılı Yasada öngörülen hak düşürücü süreler çoktan geçtiğinden davaya bakma görevi genel hukuk mahkemelerine ait olduğuna göre karar sonuç itibariyle doğru olduğundan ve kadastro mahkemelerinde özel hüküm olan 3402 sayılı Yasanın 31/3. maddesi uyarınca vekalet ücreti takdir edileceğine göre, yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalılar yönünden davanın ortak sebepten reddine karar verildiği anlaşıldığında, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi uyarınca Orman
Yönetimi ve Hazine yararına 3402 sayılı Kadastro Yasasının 31/3. maddesi de gözetilerek tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, sadece Orman Yönetimi ve Hazine yararına ayrı ayrı 400"er TL vekalet ücretinin takdir edilmesi doğru değil ise de bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 7 ve 8 rakamlı bentlerinin tamamen çıkarılarak bunların yerine “Davalılar Orman Yönetimi ve Hazine kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden ve davalılar yönünden davanın ortak sebepten reddine karar verildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi ve 3402 sayılı Yasanın 31/3. maddesi gözetilerek takdir edilen 400.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar Orman Yönetimi ve Hazineye eşit olarak verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.UY.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/04/2012 oybirliğiyle karar verildi.