Esas No: 2022/10361
Karar No: 2022/15699
Karar Tarihi: 07.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10361 Esas 2022/15699 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/10361 E. , 2022/15699 K.Özet:
Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a muhalefet suçundan yargılanan sanık beraat etti. Ancak sanık hakkında idari yaptırım kararları verildi. Sanığın kardeşinin işlettiği iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen yerli tütün ve makaronlar sanığa ait olduğu belirtilmesi üzerine kanuni yaptırımlar uygulandı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ilgili karara dair kanun yararına bozma talebinde bulunsa da, mahkeme bu talebi reddetti. Sanık hakkında uygulanan kanun maddeleri şöyle: 4733 sayılı Kanun'un 8/5-o ve 8/5-ı maddeleri gereğince 13.010,00 Türk lirası ve 6.328,00 Türk lirası idari para cezaları, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca suça konu tütün ve makaronların mülkiyetinin kamuya geçirilmesi.
"İçtihat Metni"
4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'na muhalefet suçundan sanık ...'in beraatine ve yargılama konusu eylem idari yaptırım konusu olduğundan sanık hakkında anılan Kanun'un 8/5-o ve 8/5-ı maddeleri gereğince 13.010,00 Türk lirası ve 6.328,00 Türk lirası idari para cezaları uygulanmasına, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca suça konu makaron ve tütünlerin de mülkiyetinin kamuya geçirilmesine dair TEKİRDAĞ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2021 tarihli ve 2019/621 esas, 2021/125 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 25/07/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2022 tarihli ve KYB. 2022/110854sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, diğer sanık ... adına kayıtlı ... isimli iş yerinde yapılan arama sonucu 315 kilogram yerli tütün ve yerli menşeili 30.000 adet makaron ele geçirilmesi olayı ile ilgili olarak, sanık ...'ın ifadesinde; iş yerinin her ne kadar kardeşi sanık ... adına kayıtlı ise de; iş yerinin ve ele geçirilen ürünlerin kendisine ait olduğunu beyan etmesi üzerine, sanık ... hakkında, Süleymanpaşa Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğünün 08/05/2019 tarihli ve 2019/315-316 defter numaralı kararlarıyla anılan Kanun'un 8/5-o ve 8/5-ı maddeleri gereğince 13.010,00 ve 6.328,00 Türk lirası idari para cezaları uygulanmasına karşın, aynı eylem sebebiyle sanık ... hakkında tekrardan idari yaptırım uygulanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.02.2021 tarihli ve 2019/621 Esas, 2021/125 Karar sayılı ilamı ile sanık ... hakkında, sanığın eyleminin suç tarihi itibariyle kanunda suç olarak tanımlanmadığı, suça konu yerli menşeli kıyılmış tütün ile makaronun ticari amaçla satılması fiilinin 4733 sayılı Yasanın 8/5-ı ve o maddelerinde idari yaptırıma bağlandığı kabul edilip, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan kamu davası yönünden beraatına ve eylemin kabahat oluşturduğu gerekçesiyle 4733 sayılı Yasanın 8/5-ı ve o maddeleri gereği ayrı ayrı idari para cezası verilmesine karar verildiği cihetle,
Kabahatler Kanunu 27/7. maddesinde yer alan “Kovuşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu merciinde incelenir.” düzenlemesi karşısında, sanık ... yönünden hükmedilen idari yaptırım kararına karşı itiraz hakkı bulunan ... Bakanlığına gerekçeli kararın tebliğ edilmediği, dolayısıyla gıyabi kararın usulüne uygun kesinleşmediği gözetilerek anılan kararının kanun yararına bozma istemine konu edilemeyeceği anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.