Esas No: 2021/10963
Karar No: 2022/15895
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10963 Esas 2022/15895 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/10963 E. , 2022/15895 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. İlgili dosya incelendikten sonra, suç konusu araç için verilen iade kararı hukuka uygun bulunmuştur. Ancak sanıkların durumu, suç tarihine ve ele geçirilen eşyanın niteliğine göre değişkenlik göstermektedir. TCK'nun 43. maddesi ve 7242 sayılı Yasa'nın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası da göz önünde bulundurulmalıdır. 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, ...plakalı aracın iadesine
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebinin münhasıran ... plakalı araca yönelik olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dava konusu kaçak sigaraların ele geçirildiği nakil aracı hakkında ayrıca karar verildiği,... plakalı nakil aracın öncü olduğu değerlendirilerek dosya kapsamında şerh konulduğu anlaşılmakla, bahse konu araçta suç ve suç unsuru ele geçmediği de gözetilerek; mahkemece "... plaka sayılı nakil aracın iadesine ilişkin yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle iade kararının ONANMASINA,
II-Sanıkların temyiz talebi üzerine yapılan incelemede;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihlerinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 4/2, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dairemizce kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 16.05.2017 tarih 2015/7-389 E, 2017/272 K sayılı ve 08.04.2014 tarih, 2013/7-591 E, 2014/171 K sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 15.04.2014, iddianame düzenlenme tarihinin 18.04.2014 olduğu,
Sanık ...’in Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/123907 sırasında kayıtlı (Doğubayazıt 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2022/16 Esas, 2022/193 Karar sayılı) dosyasında suç tarihinin 10.04.2014, iddianame düzenlenme tarihinin 15.04.2014 olduğu anlaşılmakla,
Suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile anılan maddede yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.