Esas No: 2011/17262
Karar No: 2012/5287
Karar Tarihi: 05.04.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17262 Esas 2012/5287 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, Tire Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir dava hakkında yapılan incelemenin yeterli olmadığı sonucuna vararak, dava dosyalarının birleştirilmesi ve uzman Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından keşif yapılması gerektiği kararını verdi. Dava konusu taşınmazın orman içinde bulunması nedeniyle orman kadastrosunun da göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulandı. Yasanın ilgili maddeleri de açıklandı: 3402 sayılı yasanın 4. maddesi, 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar ve 5304 sayılı Yasaya göre ormandan toprak kazanmanın mümkün olmadığı, ormanların mülkiyetinin Hazine'ye ait olduğu ve Hazine'nin davaya dâhil edilmesi gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2008/7776-11139 sayılı 16.09.2008 günlü bozma kararında özetle: “Aynı gün temyiz incelemesi yapılan ... köyü 101 ada 1 parselin dava edildiği Tire Kadastro Mahkemesinin 2005/82- 83-85-78-86,dairenin sırasıyla 2008/7773, 7781, 7778, 7780, 7775 sayılı; ... köyü 101 ada 1 parselin dava edildiği mahkemenin 2005/ 96, 2005/103, dairenin sırasıyla 2008/7777, 7772 sayılı - aynı köy 101 ada 2 parselin dava edildiği mahkemenin 2005/101, dairenin 2008/7779 sayılı; ... köyü 101 ada 1 parselin dava edildiği mahkemenin 2005/107, 108 - dairenin 2008/7774, 7776 sayılı dosyalarında mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Şöyle ki; sözü edilen dosyalarda uzman bilirkişi ...tarafından hazırlanan raporlara ekli memleket haritalarının orijinal renkleri taşımadığı ve elle boyandığı, memleket haritalarının kadastro paftası ile çakıştırılmadığı, incelendiği bildirilen hava fotoğraflarının rapora eklenmediği, yine fen bilirkişi tarafından hazırlanan krokilerde de taşınmazların sadece o dosyada dava konusu edilen küçük yüzölçümlü bölümlerinin gösterildiği, büyük orman parselinin tamamı içinde nereye isabet ettiğinin ve bu bölüme komşu olan taşınmazların gösterilmediği, yine ormanların mülkiyeti Hazineye ait olmasına rağmen bazı dosyalarda mülk sahibi Hazine davaya dahil edilmeden yargılama yapıldığı, aynı parsel hakkında değişik dosyalarda açılan davaların birleştirilmeden görüldüğü ve sonuçta o dosyada dava edilen bölüm dışındaki bölümler hakkında başka dosyada da dava konusu edildiği göz önünde bulundurulmadan ve infazda zorluklara yol açacak biçimde tespit gibi tescile karar verildiği anlaşılmaktadır. Sağlıklı inceleme yapılabilmesi için aynı parsel hakkında açılan dava dosyaları birleştirilmeli, ormanların mülkiyeti Hazineye kullanma hakkı Orman Genel Müdürlüğüne ait olduğundan Hazine de davaya dahil edilerek taraf oluşturulmalı, daha sonra önceki keşiflerde bulunmayan bu konuda uzman Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde halen görev yapmayan üç orman ve harita mühendisi aracılığıyla yapılacak keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13/06/1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla
ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, mahkemenin 2005/103 sayılı dosyasında dava edilen yerin 101 ada 1 parselde değil 102 ada 1 parselde kaldığı belirlendiğinden bu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı getirtilerek davaya devam olunmalı, dava konusu taşınmaz bölümüne komşu olan taşınmazlar da tespit edilerek kadastro tespit tutanakları ve dayanağı kayıt ve belgeler getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmaz bölümlerinin 6831 sayılı Yasanın 17. maddesi anlamında orman içi açıklığı olup olmadığı düşünülmeli, bundan sonra elde edilecek tüm delillere göre hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu Yemişler köyü 101 ada 1 nolu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 05/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.