20. Hukuk Dairesi 2011/17368 E. , 2012/5280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve birleşen dosya davacısı belediye başkanlığı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar dava dilekçesiyle; ... köyünde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre yapılan çalışmalarda orman alanlarının kısmî ilana çıkartıldığını, tapulu ve zilyetliğinde bulunan taşınmazlarının 115 ada 45 nolu 514 hektar 8215,13 m² yüzölçümüyle tespit edilen orman parseli içerisinde bırakıldığını belirterek yapılan tespitin iptaliyle bu bölümlerin adlarına tescilini istemişlerdir. Belediye başkanlığının asliye hukuk mahkemesinde köy tüzel kişiliğine karşı kadim mera olduğu iddiasıyla el atmanın önlenmesi istemiyle açtığı dava, dava konusu edilen yerin 115 ada 45 nolu parsel olduğu anlaşılınca görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro hakimliğince de bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece; davaların reddine ve dava konusu 115 ada 45 nolu parselin tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve birleşen dosya davacısı belediye başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre davalar, kısmî ilan süresi içerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
Mahkemece; davacı gerçek kişilere yapılan ihtarlı davetiyelere rağmen hava fotoğrafı masrafını mahkeme veznesine yatırmadıkları, bu nedenle davalarını kanıtlayamamış oldukları, birleşen dosya davacısı belediye başkanlığı tarafından ise, birleşen davanın 11. oturumda taşınmazın orman vasfına itirazları olmadıklarının beyan edildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş ise de verilen karar doğru değildir. Şöyle ki; yapılan incelemede davacı ...’a ihtarlı davetiyenin 7201 sayılı Tebligat Yasasının 21. maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğe dair belge üzerinde yapılan incelemede; tebligatın, kendisine haber verilen komşu adı ve imzası alınmadığı için usulüne uygun olarak yapılmadığı görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Yasasının 21. maddesinde; aynen, “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz ve tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa, keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa
yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır” denilmiştir. Birleşen dosya davacısı belediye başkanlığı ise; taşınmazın Büyükbaş köyünün (sonra Sancak köyüne bağlandı) kadim merası olduğu iddiasıyla el atmanın önlenmesini istemiş, gerekçe yapılan 11 nolu duruşmada da sonuçta çekişmeli yerin tutanağının beyanlar hanesine mera şerhi düşülmesi talebinde bulunmuştur. Bu nedenle mahkemece davacı ... ve birleşen dosya davacısı belediye başkanlığının delillerinin toplanarak işin esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve birleşen dosya davacısı belediye başkanlığının temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 05/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.