Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/12467 Esas 2022/4812 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/12467
Karar No: 2022/4812
Karar Tarihi: 15.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/12467 Esas 2022/4812 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/12467 E.  ,  2022/4812 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : İltimas suretiyle yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs
    Hüküm : CMK’nın 223/2-e. maddesi gereğince beraat

    İltimas suretiyle yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    İltimas suretiyle yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı ve aynı suçtan beraat kararı verildiği halde, suçun, gerekçeli karar başlığına, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi olanaklı yazım yanlışlığı kabul edilerek yapılan incelemede:
    Katılan ... ile sanık ...’ın kızı arasında görülmekte olan Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2013/974 esasına kayıtlı boşanma davasında, katılan ... vekili tarafından 04.06.2014 havale tarihli dilekçeyle diğer katılan ... ve mağdur ...’in tanık olarak isimlerinin bildirildiğini öğrenen sanık ...’ın, onların kızı aleyhine tanıklık yapmalarını engellemek amacıyla, katılan ...’in polisevinde çalışmakta olan eşi ...'ın yanına gidip, ona; “Senin de kızın var, şahit olursa iyi şeyler düşünmeyeceğiz, eğer şahitlik yaparsa, boşanma olmayabilir, biz boşanmasını istiyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu, eşinin bildirmesiyle durumdan haberdar olan katılan ...’in 31.03.2015 tarihli duruşmada tanık sıfatıyla beyanda bulunduğu, aynı şekilde, sanık ...’ın, mağdur ...’in çalışmakta olduğu işyerine gidip, ona; “Kızım ... A.dan boşanmak istiyor ve siz bu konuda şahitlik yaparsanız, bu dava uzayabilir, bu yüzden bu konu hakkında şahitlek yapmayın” diyerek ondan tanıklık yapmamasını talep ettiği, Aile Mahkemesince 07.07.2015 tarihli duruşmada hazır bulunması için mağdur ...’e tebligat çıkarıldığı, böylece sanık ...’ın, aynı suç işleme kararı altında hareket ederek, Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 2013/974 esasına kayıtlı boşanma davasında, davalı tanığı olarak gösterilen kişilerin davada tanıklık yapmamaları yönünde onlara hukuka aykırı bir şekilde telkinde bulunduğu iddialarına dayalı olarak sanık ... hakkında zincirleme biçimde iltimas suretiyle yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı olayda;
    Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu gerek Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11.04.2000 tarihli ve 65–69, 22.10.2002 tarihli ve 234–366, 04.07.2006 tarihli ve 127–180, 03.05.2011 tarihli ve 155–80, 21.02.2012 tarihli ve 279–55, 15.04.2014 tarihli ve 599-190, 28.03.2017 tarihli ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25.03.2003 tarihli ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında, sanık hakkında adliyeye karşı işlenen iltimas suretiyle yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçundan açılan kamu davasında; sanığa atılı suçun koruduğu hukuki yarar ve niteliği itibariyle şikayetçiler ... ve Nursel’in sanığa yüklenen suçun mağduru olmadıkları ve suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle davaya katılmalarına karar verilmiş olması hukuki değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, şikayetçiler ... ve Nursel vekili tarafından yapılan temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 15.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara