Esas No: 2021/18414
Karar No: 2022/16181
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/18414 Esas 2022/16181 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/18414 E. , 2022/16181 K.Özet:
Mahkeme, sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan açılan kamu davasının düşürülmesi sonucuna itiraz ediyor. Sanık hakkında yapılan aramada taklit ürünler ele geçirilmiş, ancak marka sahibinin şikayet hakkını kullanmadığı için davada yeterli delil bulunamamıştır. Kararda, marka hakkına tecavüz suçunda şikayet hakkının münhasıran marka sahibine ait olduğu vurgulanmaktadır. Vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı ve avukatlar aracılığıyla şikayet hakkının kullanılabileceği belirtilmektedir. Ancak mevcut vekâletnamenin içeriğinde bir kısıtlamanın bulunması ve sanık hakkında düzenlenen vekâletnamenin geçerli olmaması nedeniyle, marka sahibinin sanık hakkında hukuken geçerli bir şikayet hakkının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kararın kanuna aykırı olduğu ve temyiz nedenleri yeterli bulunduğu için hüküm bozulmuştur.
556 sayılı KHK'nın 61/A-1 maddesi: Suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikaye tabidir.
1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi: Bozma kararının uygulanması.
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Yargıtay da dahil olmak üzere, tüm mahkeme kararlarının temyiz edilebileceği düzenlenmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, katılan ... Elektronics Co Ltd. firması vekilinin şikâyeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firma adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da;
Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
Dosya içerisinde mevcut olan ve Samsung Elektronics Co Ltd. şirketinin yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekâletnamenin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20.01.2021 tarihli eksikliğin giderilmesi talepli yazısına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, şikâyet tarihinden sonra düzenlenen vekâletnamenin de sonuca etki etmeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmanın sanık hakkında şikâyet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.