(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/8960 E. , 2010/3346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davalı-davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın 15.493 TL üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacılar vekilinin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı bankaya bir dükkan ve iki dairenin 1979 tarihinden beri kiralandığını,kira sözleşmesinin 1.1.1995 başlangıç tarihli olduğunu,davalı bankanın işyeri ve üstteki iki daireyi önceleri banka şubesi olarak kullandığını,son yıllarda ise emekli sandığı mensuplarının maaşlarının ödendiği yer olarak kullandığını,davalı bankanın kiralananı bakımsız ve özensiz kullanarak 1.4.2006 tarihinde tahliye ettiğini, yapılan tespitte her üç bağımsız bölümde 29.867,55 TL miktarında hasar bulunduğu hasarın 2 ayda eski hale getirilebileceğinin tespit edildiğini belirterek hasar bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplam alacak miktarının 23.239,68 TL olarak tespit edildiği, bu bedelin 2/3’nün davalıdan tahsili gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile, itirazın 15.493 TL üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından,mahkemece tespit edilen alacağın tamamının tahsiline karar verilmesi gerekirken 2/3’nün tahsiline karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir.
Davalı,30.11.1979 başlangıç tarihli ve daha sonra yenilenen 1.1.1995 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira akdi gereğince dava konusu zemin, birinci katın tamamı (iki daire) ve bodrum bölümünün 18 m2’lik kısmında kiracıdır.Kira sözleşmesindeki kiralayanlar ..., ... ve .... Taraflar arasında bu hususlarda
bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İcra takibi ve dava kiralayanlardan ... ve ...’nin mirasçıları tarafından açılmıştır. Kiralayanlardan ... davacılar arasında yer almamaktadır. Davacılar dava dilekçesinde, zemin ve birinci kattaki iki dairede meydana gelen hasarın tümünün tahsilini istemişlerdir. Mahkemece,dava konusu yapılan bu üç bölümdeki hasar bedelinin 20.439,68 TL olduğu,onarımın 2 ayda yapılabileceğinin anlaşılması nedeniyle iki aylık kira bedeli olan 2.800 TL ile birlikte toplam alacak miktarını 23.239,68 TL olarak tespit edilmiş, bu alacak miktarının 2/3’ünün tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece hükmün gerekçesinde açıkça davacı olmayan kiralayan ...’nin 1/3 payının tahsiline karar verilen toplam alacaktan çıkarıldığı yazılmamış ise de, alacağın 2/3’ünün tahsiline karar verilmesi nedeniyle, bu sonuca varılmıştır.Davacılar vekili de hükmün gerekçesine katıldıklarını belirterek hükmü bu yönden temyiz etmiştir.Her ne kadar davada dayanılan ve hükme esas alınan kira sözleşmesinde üç kiralayan bulunmakta ise de dosya arasındaki mevcut tapu kayıtlarından davaya konu kiralananların bulunduğu ... parselde 2001 yılında(dava açılmadan önce) kat mülkiyeti tesis edildiği,kiralananlardan zemin katın davacılar ... ile ... adlarına,birinci kattaki iki dairenin ... adına ve bodrum katın dava dışı ... adına tapuya tescil edildikleri anlaşılmıştır.Bu durumda davacıların dava ettikleri kiralananlardan zemin ve birinci kattaki dairelerin mülkiyetinin dava açılmadan çok önce davacılara geçtiği,bu nedenle davacıların hem kiralayan ve hem de malik sıfatıyla bu üç kiralanan bölümdeki hasar bedelinin tamamını isteme hakları bulunduğunun kabulü gerekir.Kiralayanlardan ... bodrum katın maliki olup,bu davada bodrum katın hasar bedeli istenmediğine göre, dava dışı ...’nin diğer üç bölüme ilişkin hasar bedeli nedeni ile dava hakkı bulunmadığından tespit edilen toplam alacak miktarından 1/3 payın çıkarılarak davacılara 2/3’ünün verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ;Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.3.2010 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.